Page 269 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 269

Tasarruf                                                257

                              Mehmet Emin Özsoy
            1988  senesinde  karlı  bir  hafta  sonunda  Tekirdağ’a  bağlı  olan
          Banarlı köyümüzde öğretmenlik yapan Mehmet Bozkurt Ağabey ile
          Abdurrahim Reyhan  Efendim’i  ziyaret  etmek  üzere  Batıköy’deki
          dergâha gitmiştik. Öğle namazını kıldıktan sonra:
              ˗  Efendim çok kar yağıyor. İstanbul-Tekirdağ yolu kapanabi-
                 lir. Biz gidebilir miyiz?
          diyerek izin istedik. Efendi:
              ˗  Beyim, ikindiye kadar kalın. Sonra namazı kılıp gidersiniz.
          buyurdu. Biz de söz tutmayıp gafletle:
              ˗  Buradan Tekirdağ’a gitsek bile, köye gitmek için araba bu-
                 lamayabiliriz.
          deyince Efendim:
              ˗  İyi, peki. Hayırla gidin.

          buyurdu.  Mübareğin  elini  öpüp  dergâhtan  ayrıldık.  Dergâha  çok
          uzak  olmayan  E5  Karayolu’nun  kenarında  otobüs  beklemeye
          başladık.  Hava  hem  çok  soğuktu  hem  de  şiddetli  bir  şekilde  kar
          yağıyordu.  Uzun  bir  süre  bekledik.  Ellerimiz,  yüzümüz  ve
          ayaklarımız  donacak  gibi  olunca  yola  yakın  bir  yerdeki  telefon
          kulübesine  girip  bir  müddet  daha  beklemeye  çalıştık.  Fakat  çok
          üşüyorduk. Hâlimizi gören yakındaki bir lokantanın çalışanları bize:
              ˗  Gelin, burada lokantada bekleyin.
          diye seslendiler. Bir müddet de lokantada bekledik. Bir zaman sonra
          ikindi ezanının sesi duyuldu. Durağa geldiğimizden beri yoldan tek
          bir otobüs  geçmemişti.  “Acaba  yol  kapandı  mı”  diye  düşünmeye
          başladık.
            Ezan okunduktan yaklaşık yarım saat kadar sonra yolda hayal
          meyal bir otobüs belirdi. Yolun kenarına çıkıp “Acaba bu otobüs
          nereye  gidiyor,  bir  bakalım!”  dedik.  Bu  Tekirdağ  otobüsüydü.
          Gözlerimize  inanamıyorduk.  Öğle  ile  ikindi  arası  tek  bir  otobüs
          geçmemişti.  Otobüse  binince  öğrendik  ki  bu  gelen  otobüs  hem
          Tekirdağ’a gidiyor, hem de bizim köyümüzden geçiyordu.
   264   265   266   267   268   269   270   271   272   273   274