Page 271 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 271

Tasarruf                                                259

                              Tunçbilek Bardakçı

            1996 yılının yazıydı. Bir hafta sonu gündüz vakti İstanbul Tepe-
          cik’teki dergâha Hz. Pîr’i ziyarete gitmiştik. Biraz hizmetimiz olsun
          niyetiyle dergâh temizliği ve benzeri işleri yapmak için fırsat kollu-
          yordum. Biraz sonra bir ihvanımız gelerek bahçede ot toplama işinin
          olduğunu söyledi ve yardım etmemizi istedi. Ben de derhâl bahçeye
          gittim. Efendim’in beslediği bir ineği vardı. Denildiğine göre ayrık
          otları ve papatya gibi hayvanın yemeyeceği şeyleri ayırıp işe yarar
          diğer bitkileri kış için ahıra depolayacaktık. Ben bahçe veya çiftlik
          işlerinden hiç anlamıyordum ve ne denilirse onu yapıyordum. Bah-
          çedeki tüm ihvan büyük bir muhabbetle çalışıyorlardı, aynı zamanda
          espri ve kısa sohbetler zuhur ediyordu. Derken Efendim’in teşrif et-
          tiğini haber verdiler. Kendime çeki düzen verip çalışmaya devam
          ettim.
            Hz. Pir birkaç kişiyle konuştuktan sonra yanıma geldi ve bana ne
          yaptığımı sordu. Ben de otları diğer işe yaramazlardan ayırdığımı
          söyleyince elimde biriktirdiğim işe yaramaz ot demetini kendisine
          vermemi söyledi. Sonra bu atılacak ot demetinin içinden tek tek işe
          yarar beş altı tane ot seçip çıkardı ve:

              ˗  Bak bunlar da işe yarar. İsraf etmemek lazım!
          diyerek onları da işe yarar ot demetine kattı. Sonra “Allah kolaylık
          versin” diyerek gitti.

            Bu basit görünen, ama benim için unutulmaz olan konuşmanın
          bendeki etkisi hayatım boyunca sürdü. O zamana kadar fazla önem
          vermediğim israf etmemenin önemini anladığım gibi bu işin sadece
          yeme içme konusunda değil hayatın her alanında her şeye uygulan-
          ması  ve  içselleştirilmesi  gerektiği  dersini  de  almıştım.  O  günden
          sonra yaklaşık bir ay kadar bu sohbetin etkisinde kalarak evde, işye-
          rinde israf üzerine yoğunlaştığımı unutmuyorum.

            Ot toplama işi bir taraftan devam ediyor, bir kısım ihvan da top-
          lanan otları ahırda istif edip depoluyorlardı. Bu arada ikindi vakti
          çoktan girmişti, hatta kerahat vakti yaklaşıyordu. Ama Hz. Pir ikindi
          namazını henüz kıldırmamıştı!
   266   267   268   269   270   271   272   273   274   275   276