Page 272 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 272

260                                         Gülden Bülbüllere

            Bir ara abdest tazelemek için bahçeden dergâha girdim. Orada
          daha önceden ikindi namazına gelmiş ve uzun süredir bekleyen ce-
          maatin  kerahat  vaktinin  yaklaştığını  konuştuklarını  işittim.  Sonra
          Efendim salonu teşrif edince Mübarek bana ot işinin ne durumda
          olduğunu sordu ve “Bitiyor mu?” diye ekledi. Ben de:
              ˗  Tam bilemiyorum. Öğreneyim geleyim.
           diye cevap verdim. Mübarek Şeyh Efendim:
              ˗  Git, onlara söyle. Biraz daha hızlanıp bitirsinler. Biz de on-
                 lar gelince namazı kılacağız.
          dedi. Bu durumda kerahat vakti girecek, hatta akşam namazı saati
          bile  yaklaşacaktı.  Evliyaullah’ın  hikmetsiz  bir  işi  olmayacağına
          iman ediyordum ve mesajı bahçede çalışanlara iletip dergâha geri
          geldim. Hz. Pir odada hiç sohbet etmeden on on beş dakika kadar
          sessizce murakabe hâlinde bekledi. Cemaat de namazın kılınmasını
          sabırsızlıkla beklemedeydiler. Biraz sonra biri içeri girip işin bitti-
          ğini haber verince Efendim:
              ˗  O zaman haydi, namazı kılak.
          dedi ve ayağa kalktı. O sırada hafif bir gök gürlemesiyle birlikte bir
          anda şiddetli bir yaz yağmuru başladı. Hava oldukça sıcaktı ve gök-
          yüzünde bariz bir bulutlanma da yoktu. Açıkçası kimse yağmur bek-
          lemiyordu.
            Meğer ineğin kışlık yiyeceği olacak otlara eğer yağmur değer ve
          otlar ıslanırlarsa onlar çürüyüp mundar olurlarmış ve hayvanlar on-
          ları  yemezlermiş.  Tabii  hayvancılıkla  uğraşan  bazı  ihvanlar  yağ-
          muru duyunca Hz. Pir’in namazı bu kadar geciktirmesindeki hikmeti
          anlamışlardı ve bu durumu sonradan bize de açıkladılar. Efendim
          Hazretleri bir taraftan ihvanların emeklerini zayi ettirmemek ve hay-
          vanın kışlık rızkını ısraf etmemek istemişti, bir taraftan da ihvanların
          teslimiyet ve imanlarını teste tabi tutmuştu.
                                      ***
            1990’lı yılların sonları idi ve ilkokula yeni başlayacak oğlumun
          okula kayıt zamanı gelmişti. O zamanlar kanunen yasak olmasına
          rağmen çoğu okullar kayıt esnasında okul idaresine gelir olsun diye
          yardım parası talep ederlerdi. Hatta bazı meşhur devlet okullarının
   267   268   269   270   271   272   273   274   275   276   277