Page 286 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî

274 Gülden Bülbüllere

Mustafa Altunbaş
1993 yılının Temmuz ayında Konya’da Sille Barajı’nı gezmeye
gittik. Orada çeşmeden su içtik. Sonra dağ eteğindeki Akyokuş’ta
Konya manzaralı bir restoranda oturup çay içtik. 1,5 litrelik pet
şişeden su içildi. Ancak şişenin yarısı daha doluydu. Garson aceleyle
orayı toparlarken o su şişesini de alınca Efendim Hazretleri garsona:
˗ Onu alma beyim, israf olmasın!
dedi. Garson o şişeyi tekrar masaya koydu. Efendim’in sözü yerde
kalmasın diye o suyu yanımıza aldık.
Oradan arabayla ayrıldık. Rampadan aşağıya doğru yavaş yavaş
inmeye başladık. Küçük bir köyün içerisinden geçiyorduk. Sol
tarafımızda bir dere akıyordu. İleride sol tarafta dere ile yolun
arasında, yani yolun kenarında ördeklerin oturduklarını gördüm.
Yeşilbaşlı olan erkek ördek öndeydi ve ortaya oturmuştu.
Arkasındaki ördekler dörderli beşerli sıralar hâlinde askerler gibi
dizilmişlerdi ve düzgünce oturuyorlardı. Ben de arabayı sakin bir
şekilde sürüyordum. Pencere de açıktı. Tam ördeklerin hizasına
gelince ördeklerin hepsi ayağa kalktılar ve kanat çırpıp, bağırmaya
başladılar. Dikkat çekmeyecek gibi değildi. Dikiz aynasından takip
ettim. Ördeklerin bulundukları mevkiyi 10 - 15 metre kadar geçince,
ördeklerin hepsi aynı yerlerine oturdular. Ördekler açık şekilde
Efendim’i selamlamışlardı.