Page 71 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî

Tasarruf 59

˗ Buradan gelebilir mi?
diyor. Böyle beş altı yerini işaretledim. Nihayet Efendim:
˗ Haydi, hiç durma. Sana hatme yok! Git, dersini çalış.
buyurdu. Neyse, ben gittim, Efendim’in işaretlediği yerleri çalıştım,
tabii ezberledim. Sabahleyin okula gittim, soru kağıtlarını elime ver-
diler. Baktım ki hiçbir tane soru Efendim’in işaretlediği yerden çık-
madı. Baktım şöyle düşünmeye başladım: “Efendi, oldu mu yani
şimdi bu!”
Aradan beş dakika geçmedi, kapı çalındı, içeri birisi girdi ve
“Soru kağıtları iptal.” dedi. Sonra dağıtılan soru kağıtlarını iptal et-
tiler. Ondan sonra: “Hoca tahtaya soruları kendisi yazacak.” denildi.
Neyse kağıtları topladılar. Ondan sonra Hoca tahtaya “Bismillah”
kelimesini ve birinci soruyu yazdı. Baktım, Efendim’in işaretlediği
yer, ikinci soru Efendim’in işaretlediği yer, üçüncü soru benzer şe-
kilde Efendim’in işaretlediği yer. Hepsi böyle yazılınca, “Hah, şimdi
oldu.” dedim. Velhasıl himmetleriyle sınavdan başarılı olarak geç-
tik.
Tahsilimiz için elimizden geleni yapıyorduk. Efendim Hazretleri
de her zaman olduğu gibi böyle kritik zamanlarımızda bize tasarru-
funu gösteriyordu.
***
Medine’ye hanımları da götürmüştük. Fakat onlara ikâmet ver-
miyorlardı. Onlar da orada kaçak olarak kalıyorlardı. Okuldan “Ha-
nımları Arabistan’dan çıkaracaksınız. Biz daha artık mesuliyet al-
mayacağız. Askerler tutarlarsa hanımlarınızı hapse atarlar, memle-
ketinize gönderirler. Ama kabul ederseniz, şimdilik hanımlarınıza
çıkış veririz.” dediler.
Hep bu olaylar Efendim 1982 yılında oradayken olmuştu. Efen-
dim Hazretleri’ne bu durumu anlattım. Efendim:
˗ Peki, size uçak bileti veriyorlar da hanımlara vermiyorlar
mı?
diye sordu. Ben:
˗ Vermiyorlar Efendim.