Page 122 - Salih Baba Divanı
P. 122

98


          Dertliyem derdinden Hazret-i Sâmî
          Sen tabîb-i âşıkâne gelmişem                      1    1- Tabîb-i âşıkân: Aşıkların he-
          Kabûl-u hazret kıl işbu gulâmı                    2      kimi.
          Zâtın gibi âlî-şâne gelmişem                      3    2- Gulâm: Köle, kul.
                                                                 3- Âlî-şân: Şanı yüce, üstün.
          Hakîkat neyyiri kulle-i Kâf'dan                   4    4- Neyyir: Nurlu.
          Tevellüd eylemiş nûn ile kâf'dan                  5    5- Tevellüd: Doğma, doğum.
                                                                 6- Semt-i hilâf: Şeriat ve tari-
          Halâs et bizleri semt-i hilâfdan                  6      kata karşı olma.
          Sen delîl-i âsumâne gelmişem                      7  7-   Âsumân: Gökyüzü.
                                                                 8- Hevâ ile heves: Nefsin ve
          Bu ten kuşu hevâ ile heveste                      8      bedenin arzuları.
          Murg-u cânım feryâd eyler kafeste                      9- Zâr: Ağıt.
          Râbıtamız sensin her bir nefeste                       10- Ber-dâr: Asılarak öldürül-
          Ben bu yola sâdıkâne gelmişem                            mek.
                                                                 11- Hâk-i pây: Ayak toprağı.
          Düşürdün bizleri aşkın nârına                          12- Ebter:  Soyu  kesik,  evladı
          Hîç sormazsın derdlilerin zârı ne                 9      olmayan.
          Ber-dâr olmak için zülfün dârına                 10    13- Bilâd: Belde, şehir.
                                                                 14- Sâhib-irşâd: İrşad edecek
          Hâk-i pâye bu ihsâne gelmişem                    11      sahibi, irşada ehil.
                                                                 15- İftirâk: Ayrılık, muhtelif fi-
          Cânım demem ben bu tendeki câna                          kirler.
          Eğer vasıl eylemezse cânâna                            16- Dâr-ı fenâ: Dünya, yok ola-
          Âhir bu derd beni eyler dîvâne                           cak yer.
          Dermân için sen Lokmâne gelmişem                       17- Renc i anâ: Eziyet ve yor-
                                                                   gunluk.
          Ebterim gönülden evlâdım yoktur                  12    18- Me'vâ: Yurt, ev, yer.
          Yuvasız bir kuşam bilâdım yoktur                 13
          Senden gayrı sâhib-irşâdım yoktur                14
          Andelîbim bu gülşane gelmişem

          Felek benim ile iddâya düştü
          İftirâk deryâsı serimden aştı                    15
          Erenler himmeti geldi erişti
          Sâmî gibi bir sultâne gelmişem

          Salihem usandım dâr-ı fenâdan                    16
          Bir an kurtulmadım renc i anâdan                 17
          Bin iki yüz altmış üçte me'vâdan                 18
          Bir beşer sûretli Hân'e gelmişem


                                  117
   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127