Page 120 - Salih Baba Divanı
P. 120

96

          Baş açık dergâha geldim Pîr-i Sâmî el-emân        1    1- el-Emân: Medet, aman, im-
          Menzilin bâlâ-yı rif'at olduğun bilmez miyem      2      dat.
          Doğrulup bu râha geldim şâh-ı Sâmî el-emân        3    2- Yerinin en yüksek makam
          Mahrem-i esrâr-ı Hazret olduğun bilmez miyem      4      olduğunu bilmezmiyem.
                                                                 3- Râh: Yol, tarikat.
          Çâr-anâsır perdesini zâtına kılmış nikâb         5-6   4- Mahrem-i esrâr: Sırları bilen.
          Akl-ı küll senden ibâret nefha-i âlî-cenâb       7-8   5- Çâr-anâsır: Dört madde.
                                                                 (Toprak, Su, Hava, Ateş).
          Sendedir sırr-ı emânet ey kulûb-u âfitâb        9-10   6- Nikâb: Örtü.
          "Allemel-esmâ" ya mazhar olduğun bilmez miyem    11    7- Akl-ı küll: Allah'ın ilmi, eş-
                                                                   yanın ahengi.
          Ey beşer sûretli insan ey melek-sîmâ habîb       12    8- Nefha-i âlî-cenâb: Yüksek
          Nûr-u vechinde görünür çok alâmetler acîb        13      derecelinin nefesi.
          Bâğ-ı vahdet güllerine bir güzîde andelîb        14    9- Sırr-ı emânet: Emanet sırrı.
          Nûr-u Ahmed'den zuhura geldiğin bilmez miyem           10- Kulûb-u âfitâb: Güzelin kal-
                                                                   bi (Mürşidin).
          Derdime dermân seni buldum eyâ hâzık-tabîb       15    11- Allemel-esmâ: "Isimleri öğ-
          Bu anâsır bendine mesdûd olup kaldım garîb       16      retti" (Bakara; 31).
          Bu cihânda senden özge bulmadım sâdık muhîb      17    12- Melek-sîmâ habîb: Melek
                                                                   yüzlü sevgili.
          Yek nazarda bendeyi kurtardığın bilmez miyem     18    13- Nûr-u vech: Yüz nuru.
                                                                 14- Güzide: Seçilmiş.
          Dest-(i)gîrim ol cemî-i pîr i pirân hürmeti      19    15- Hâzık-tabîb: Işinin ehli dok-
          "Küntü kenz" in pâdişahı rûh-ı sultân hürmeti    20      tor.
          Şeyh-i azam Pîr-i Tâgî Abdurrahmân hürmeti             16- Mesdûd: Kapalı, sed olmuş.
          Dergâhın dârül-emânım olduğun bilmez miyem       21    17- Sâdık muhîb: Bağlı seven,
                                                                   sevgisinde sadık.
          Salih'i hicrân oduna yaktı hep kahr-ı Celâl      22  18-   Yek nazar: Bir bakış.
          Nâtüvânım yok tahammül kalmadı sabra mecâl       23    19- Destigîr: Elinden tutucu.
          Bî-edeb hâlim sana arz eylemek sahib-kemâl       24    20- Küntü  kenz:  "Gizli  hazine
          Cümle ahvâlime vâkıf olduğun bilmez miyem                idim." (Hadisi Kudsi).
                                                                 21- Dârül-emân: Sığınacak yer.
                                                                 22- Kahr-ı Celâl: Celâl sıfatının
                                                                   kahredişi.
                                                                 23- Nâtüvân: Zayıf, dayanıksız.
                                                                 24- Bî-edeb: Edeb dışı.








                                  115
   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125