Page 142 - Salih Baba Divanı
P. 142

108


          Ey gönül senden şikâyet eylerem Mevlâ'ya ben
          Düşeli çengâline düştüm aceb gavgâya ben          1    1- Çengâl: Çengel, pençe.
                                                                 2- Mâh u sâl: Ay ve yıl.
          Geçti bunca mâh u sâl bir an beni şâd etmedin     2    3- Kahr-ı celâl: Celâl sıfatının
          Bir hayâl-i sihr ile düştüm yalan davâya ben             tecellisi.
                                                                 4- Mahrûm-u ebed: Ebedi mah-
          Görmedim lutfunu bir gün çekdiğim kahr-ı celâl    3      rumiyet.
          Yoksa mahrûm-u ebed mi olmuşam me'vâya ben       4-5   5- Me'vâ: Cennet.
                                                                 6- Âhen: Demir.
                                                                 7- Şerha şerha: Parça, parça.
          Âh u zârım âheni deldi sana kâr etmedi            6    8- Nây: Ney.
          Şerha şerha cismimi deldin çü döndüm nâye ben    7-8   9- Bâb: Kapı.
                                                                 10- Ümm: Ana, anne.
          Açmadın bir gün cemâlinden bana bir kutlu bâb     9    11- Süflâ: En alçak.
          Bilmezem ki yoksa ümmî olmuşam süflâya ben     10-11   12- Müşerref: Şereflendirilmiş,
                                                                   şerefli.
          Çokları arz-ı cemâlinle müşerref eyledin         12    13- Mazhar: Nail olma.
          "Lâ" da kaldım düşmedim mi mazhar-ı "illâ"ya ben   13   14- Elvân: Renkler, çeşitler.
                                                                 15- Hayret  ender  hayret:Hay-
          Bu kadar elvân(ı) sûret hep senin nakşın-durur   14      ret içinde hayret; tasavvuf-
                                                                   ta bir mertebe.
          Hayret ender hayret içre düşmüşem hulyâya ben    15    16- Mey: Şarab, içki.
                                                                 17- İhâta:  Kaplama,  kuşatma,
          Bir mey ile cümle mest ettin bu  âlem halkını    16      sarılma.
          Bilmezem ki ne için geldim aceb dünyâya ben            18- Kîl  ü  kâl:  Dedikodu.
                                                                 19- Zây: Elden  çıkarma.
          Akl-ı cüz etmez ihâta akl-ı küll sensin gönül    17    20- Fürûat: Dalı, budağı.
          Kîl ü kâl ile bu ömrüm cümle verdim zâya  ben   18-19   21- Sây: Çalışma.
                                                                 22- Vuslat: Kavuşma.
          Her ne var hâdis kamusu hep fürûâtın-durur       20    23- Berzah: Geçit, ara.
          Benliğim cümle senindir düşmüşem bir sâye ben    21    24- Şekvâ: Şikayet.
                                                                 25- Hergiz: Asla.
                                                                 26- Der-i Ulyâ: Yükseklik, yüce-
          Vuslatıma berzah oldun arada nedir garaz       22-23     lik kapısı.
          Pîr-i Sâmî Hazretine giderem şekvâya ben         24

          Sâye-i pîrimde hergiz sana minnet eylemem        25
          Salihem sıdk ile girmişem der-i ulyâya ben       26






                                  137
   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147