Page 143 - Salih Baba Divanı
P. 143

1- Keştibân: Gemici, kaptan.
      2-  Gavvâs: Yüzücü, dalgıç.
      3- Bî-amân: Amansız.
      4- Sâhib-i vekâr: Vekarlığın   109
        (ağırbaşlılık) sahibi.
      5- Hemtâ: Eş, eşit, benzer.
      6- Cüdâ: Ayrı.            Yetiş ey keştibânım bir derin deryâya düştüm ben   1
      7- Âşiyân: Yuva, ev, barınak.   Meded gavvâsım ol kim bî-amân dalgaya düştüm ben  2-3
      8- Şeb-i Gayyâ: Karanlık kuyu.
      9- Şikâr: Av.             Ne bir sâhib-vekâr oldum ne bir kimseye yâr oldum   4
      10- Azm-ı râh: Yola düşmek,   Kocaldım ihtiyâr oldum ne bir hemtâya düştüm ben   5
        yola çıkmağa niyet etmek.
     11- Âşinâ: Tanıdık, bildik.   Bilen yok hasb-ı hâlimden usandım tatlı cânımdan
      12- Anâsır bendi: Su, hava, top-   Cüdâyım âşiyânımdan şeb-i gayyâya düştüm ben   6-7-8
        rak, ateş bağı.
     13- Pâye: Ayak.            Şikâr almaklığa cânân ilinden azm-ı râh ettim
      14- Emmâre: Emreden nefis.                                               9-10
      15- Yedi süflâ: Nefsin yedi şek-   Hemân kendim şikâr oldum kemend ü yâya düştüm ben
        li.
     16- Ekvân: Yaratıklar.     Ezelden âşinâ-yı yâr iken vahdet sarâyında       11
      17- Âlet-i Rahmân: Rahman'ın   Anâsır bendine mağlûb olundum pâye düştüm ben   12-13
        aleti.
      18- “mim” “dâl””hâ”: Eski yazı-   Bu nefs uykudan uyandı gelip emmâre dayandı   14
        da hamd kelimesinin yazılı-   Anın rengine boyandı yedi süflâya düştüm ben   15
        şını kast ederek hamd etti-
        ğini söylüyor.          Belâ-keş olmağı menden gelip öğrensin âşıklar
      19- Melâik ins ü cin: Melekler,   Yürek kanı şarâbımdır çetin sevdâya düştüm ben
        insanlar ve cinler.
     20- Yeksân: Bir, beraber.
      21- Seyyâre: Yıldız, gezegen.   Nazar kıldım ki bu ekvân kamusu âlet-i Rahmân   16-17
      22- Hulyâ: Hayal, kuruntu.   Oturmuş tahta bir sultân "mim" ü "dâl" "hâ" ya düştüm ben  18
      23- Âlem-i amâ: Cisimler yara-
        tılmadan önceki zaman.   Melâik ins ü cin yeksân kamu hizmettedir her an   19-20
      24- Esmâ: İsimler.        Eder seyyâreler devrân aceb hulyâya düştüm ben   21-22
      25- Ayân: Belli, açık.
      26- Gül-ü hamrâ: Kırmızı gül.   Gelüben âlem-i amâdan esmâlar olur ayân   23-24-25
      27- Mazhar: Çıktığı yer.   Muhammed'den zuhûr eyler gül-ü hamrâya düştüm ben  26
     28- Mir’ât: Saf ayna.
      29- Muammâ: Karışık, sır, ma-   Kamu esmâya mazhardır o mir’ât-ı müsemmadır   27-28
        nası zor anlaşılır şey.   Bu bir özge muammâdır katî ahfâya düştüm ben
      30- Ahfâ: En gizli.                                                      29-30
      31- EbüI-Ervâh: Ruhların Anası.
      32- Ahad: Tek, bir.       Ebül-Ervâh O’dur Akl-u Kalem cümle Muhammed'dir   31
      33- Vâhidiyet: Teklik, birlik.   Ahadden vâhidiyyettir "elif"den "bâ"ya düştüm ben   32-33
      34- Şükûfe: Çiçek.
      35- Bûy: Koku.            Şükûfelerdeki bûylar A’nın ıtrı değil midir    34-35
      36- Medhuş: Dehşete düşme.   Beni mest eyledi medhuş olup rüyâya düştüm ben   36




                                                        138
   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148