Page 176 - Salih Baba Divanı

Rûh-u musavver sensin 45 45- Rûh-u musavver: Cisimlen-
Nûr-u münevver sensin 46 miş ruh.
Encüm-ü enver sensin 47 46- Nûr-u münevver: Parlak
Şehr-i sabâda sâkî 48 nur.
47- Encüm-ü enver: Yıldızların
en parlağı.
"Küntü kenz"in esrârı 49 48- Şehr-i sabâ: Saba şehri.
Seninledir iş'ârı
50
Nutkun Mesîhâ-vârî 51-52 Hz. Süleyman zamanında
Kalbi ihyâda sâkî 53 Yemen'de Belkıs adlı Meli-
kenin hüküm sürdüğü şehir.
49- "Küntü kenz": "Ben bir gizli
Destin kudret kabzâsı 54-55 hazine idim. Bilinmek için
Ehl-i aşkın cezbesi mahlûkatı yarattım." (Kudsi
Gönlün tevhîd ravzâsı 56 hadis.)
Hubbun Mevlâ'da sâkî 57 50- İş'âr: Haber verme.
51- Nutk: Söz, sohbet.
Halîl'in gülistânı 58 52- Mesîhâ-vârî: Hz. İsa gibi.
İsmâîl'in kurbânı 53- İhyâ: Diriltme.
Hem mürşid-i Rabbânî 54- Dest: EI.
Feyz-i şümâda sâkî 59 55- Kabzâ: Tutulacak yer.
56- Ravzâ: Bahçe.
57- Hubb: Sevgi.
Ahadden hem Ahmed'i 58- Gülistân: Gül bahçesi.
Bilirsin Muhammed'i 59- Şümâ: Mumlar.
Koyma bu mukayyedi 60 60- Mukayyed: Bağlı, kaydol-
Bend-i gulâda sâkî 61 muş.
61- Bend-i gulâ: Şeytanî sevgi-
Sil mâsivâyı tenden ler.
Ref et hicâbı cândan 62- Neyyir-i hidâyet: Hidayet
Al benliğimi benden güneşi.
Gitsin irâde sâkî 63- Seb-i semâ: Yedi semâ.
64- Dâr-ı fenâ: Dünya.
Vâridâtın nûr dağı
Derûnun cennet bâğı
Ağzın hayât ırmağı
Kelâmın bâde sâkî

Vechinde yedi âyet
Fâtiha'ya işâret
Ey neyyir-i hidâyet 62
Seb'i semâda sâkî 63

Sensin Hakk'ın habîbi
Derdlilerin tabîbi
Bırakma bu garîbi
Dâr-ı fenâda sâkî 64

171