Page 171 - Salih Baba Divanı

132

1- Ebrâr: Hayır sahipleri, iyiler. Dehre gelenin her biri bir kâr ile gitti
2- Eltâf-ı inâyet: Yardım Iütfu. Mü'min olanın cümlesi ebrâr ile gitti 1
3- Zümre-i füccâr: Facirler
grubu, günahkârlar. Ol kimseye kim ermedi eltâf-ı inâyet 2
4- Âlem-i devvâr: Dünya. Zulmette kalıp zümre-i füccâr ile gitti 3
5- İrgürmek: Erdirmek, yetiş-
tirmek.
6- Âlem-i ağyâr: Yabancılar, Anlar ki özün kurtaramaz nefsin elinden
inanmayanlar. Girdâba düşüp âlem-i devvâr ile gitti 4
7- Ser: Baş.
8- İkrâr: Dil ile söyleme, bil- Kâl ehli dahi kâlini irgürmedi hâlâ 5
dirme. Kesrette kalıp âlem-i ağyâr ile gitti 6
9- İzhâr etmek: Açıklamak.
10- Sure-i İsrâ: Miracı anlatan Mecnûn'u görün oldu kamu dillere destân
sûre. Leylâ diyerek âhiri ol zâr ile gitti
11- Âsâr: Eserler.
12- Rü'yet-i dîdâr: Sevgiyi gör- Ferhâd dahi Şîrîn için dagları deldi
me (cemal tecellisi). Verdi serini O da o ikrâr ile gitti
13- Envâr: Nurlar. 7-8
14- Vuslat-ı dîdâr: Rüyet, Cema-
lullah. Bülbül dahi feryâd ederek gül budagında
Lâl oldu dili görmedi ol hâr ile gitti

Pervâneyi gör şem'i görüp cânını attı
Mahvetti özün ol dahi ol nâr ile gitti

İzhâr idüben eyledi davâ-yı "Enel-Hakk" 9
Mansûr'u görün ol dahi bir dâr ile gitti

Ol serverimiz Ahmed ü Mahmûd u Muhammed
Ol "sure-i İsrâ"daki esrâr ile gitti 10

Hem âlim ü kâmiller ile bunca velîler
Bunlar dahi her biri bir âsâr ile gitti 11

Teblîğ ederek bizlere ahkâmını Hakk'ın
Bu zümre kamu rü'yet-i dîdâr ile gitti 12

Sâmî gibi sultâna kılan sıdk ile bîat
Ol rûy-u Muhammed'deki envâr ile gitti 13

Salih ise hep benliğini pîrine verdi
Çıktı aradan vuslat-ı dîdâr ile gitti 14

166