Page 75 - Salih Baba Divanı
P. 75

57
      1- Mihmân: Misafir.
      2- Bâb: Kapı.             Biz misafiriz velâkin biz de mihmân bekleriz     1
      3- Nûr-u çeşm-i Murtazâ: Hz.   Kâmil insân bulmuşuz bâbında ihsân bekleriz   2
        Ali'nin gözünün nuru.
      4- Şîri-vârî: Arslan gibi.   Biz dahi ol nûr-u çeşm-i Murtazâ'nın aşkına   3
      5- Atşân: Susamış.        Şîri-vârî Kerbelâ cenginde atşân bekleriz       4-5
      6- Gazâ-yı ekber: Nefisle ya-
        pılan harp. Cihad-ı ekber.   Nefsimizle eyleriz daim gazâ-yı ekberi      6
      7- Adû: Düşman.           Yıkmasın seddi adûlar diye her an bekleriz       7
      8- Seb'a-i seyyâre: Yedi geze-
        gen.                    Seb'a-i seyyâre-vârî cân u dil devrân eder       8
      9- Hâtem: Hz. Süleyman'ın   Hâtemi zabt etmesin dîv ile şeytân bekleriz   9-10
        mührü.
      10- Dîv: Dev, cin.        Biz esîr-i nefs olunduk aslımız Kenânî'dir
      11- Mısr-ı dil: Gönül şehri.   Mısr-ı dilde habs olunduk şimdi zindân bekleriz
      12- Mahv-ı vücûd: Vücudun                                                  11
        ölümü.                  Biz bu derd meyhânesinde eyledik mahv-ı vücûd    12
      13- Sırr-ı leben: Dudak sırrı,   Olmuşuz baykuş misâli şimdi vîrân bekleriz
        sohbet.
      14- İIm-i ledün: Sır ilmi.   Bilmeyen sırr-ı leben ilm-i ledünden bî-haber
      15- Abdâl  (ı)  uryân:  Fakir  ve   Ol sebebden mekteb-i aşk içre irfân bekleriz   13-14
        çıplak.
      16- Zem: Kınama.          Biz tarîkat rütbesin şeyhim  Muhammed  Sâmî'den
      17- Sezâ: Layık.
      18- Fehmeden ârif: Anlayan   Giyeli mest olmuşuz abdâl-ı uryân bekleriz    15
        irfan ehli.
      19- Rumûz: Sır, esrar.    Medhe lâyık pîrimiz var zemme lâyık nefsimiz     16
      20- Biz Allah'ın birliğine şahidiz,   Bâb-ı Sâmî'de sezâ olmağa kurbân bekleriz   17
        eşyanın  çok  olmasına da
        hayran olup bekleriz.   "Lâ" ile "illâ" rumûzun fehm eden ârifleriz   18-19
      21- Der  semânî:  Sekiz  veya   Biz şühûd-u vahdetiz kesretde hayrân bekleriz   20
        seksen senede.
      22- "Mâ evhâ": "O, kuluna vahy   Dosta lâyık nem var ise cümlesi yedi yedi
        ettiğini etti" (Necm; 10).   Der semânîden Pîr-i Sâmî'de bir cân bekleriz   21
      23- Nutk  etmek:  Konuşmak,
        sohbet, etmek.          Sırr-ı "Mâ evhâ" rumûzun ne bilir hayvân-sıfat   22
      24- Basîret  ayn:  Gören  göz.   Hazret-i Pîr nutk eder biz yine hayvân bekleriz   23
      25-  Mecnûn-sıfat:  Deli,  mec-
        nun gibi.               İşbu vahdet meydanında niceler at oynatır
     26- Lebler: Dudaklar.      Yok basîret aynımız biz yine meydân bekleriz     24
      27- Dürr ü mercân: İnci ve mer-
        can (Burada söz, sohbet   "Kün-fekân"ın mestiyem bir Salih-i Mecnûn-sıfat   25
        manasında).             Pîr-i Sâmî leblerinden dürr ü mercân bekleriz   26-27



                                                        70
   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80