Page 8 - Dosta Doğru Dergisi 5. Sayı
P. 8

Pirlerimizi bizden önce tanıma şerefine nâil olmuş, hizmetlerinde bulunmuş, “irşad etmiş pek çok nâsı”
            elkabının hikmetine mazhar olmuş bir büyüğümüz ile yapılan bir söyleşiyi aşağıdaki satırlarda bulacaksınız.


































                                                        Tevfik SAĞLAM Bey İle Röportaj


              Yavuz CENGİZ : Bu yola nasıl girdiniz, bunu bize biraz anlatabilir misiniz?


                   Tevfik  SAĞLAM:  İnsanların  hayatında  arkadaşlığın  çok  büyük  önemi  var.  Arkadaş  seçimi
            hayata yön verme babında çok önemlidir. Bu insanların tamamen elinde midir, onu da bilemiyorum
            ama bir şans da diyebiliriz. Ben öyle bir şansın sahibi olan biriyim. Ortaokul sıralarında aynı sırada
            oturduğum bir arkadaşım vardı. Ben Niğde'nin içinde oturan bir insandım, o Bahçeliköy diye bir köyde
            otururdu ve her gün aşağı yukarı on kilometrelik yolu yürüyerek gelir ve yürüyerek dönerdi okulundan.
            Böyle okuma aşığı çok değerli bir arkadaştı. Bunda belki babasının da etkisi olabilir. Çünkü babası çok
            derin bir hoca efendi idi. Hem de benim ismimi taşıyordu, onun ismi de Tevfik idi. Sonra tanıştık
            kendisiyle,  elini  öpmek  nasip  oldu  ve  çok  sevdik.  Bilmiyorum  belki  o  da  bizi  sevmiştir.  Fehmi
            Kuyumcu'yla ortaokul birinci sınıfta başlayan bu arkadaşlığımız Allah'ın takdiri ile meslek hayatına
            girişte de devam etti. İkimiz de maliyeciliği tercih etmiş olduk.


                   Maliye tahsilinden sonra her ikimiz de Maliye Bakanlığında görev aldık. Bekâr hayatımız aynı
            evde geçti. O bana nispetle dini konularda çok daha donanımlıydı, babasının etkisiyle ve bana bir nevi
            hocalık yapardı. Bazı tavsiye ve telkinlerde bulunurdu. Ben de ona dünya işlerinde yardımcı olmaya
            çalışırdım. Bu karşılıklı bir anlayış şekliyle devam ederdi. Bu arada Necip Fazıl'ın çıkarmakta olduğu
            Büyük Doğu mecmuasına abone olduk. Orada bilmediğimiz yepyeni şeyler okuduk. Bazı hakikatleri
            oradan öğrendik. Necip Fazıl yeri doldurulamayacak çok büyük bir âlim, bir mütefekkir, bir şair, bir edip
            idi. Kendisiyle bizzat tanışmak şansımız da oldu. Bilhassa Büyük Doğu'daki yazılarından çok etkilendik.


                    Hatta Paşa Dedem Hazretleri, “Necip Fazıl nasıl bir insandır?” diye sorulduğunda güzel sözler
            söylemiştir. Cumalarımızı kılar, oruçlarımızı tutar, çevremize saygı gösterir, harama tevessül etmez,
            mazbut  bir  hayat  yaşardık.  Fakat  dini  hayatımızın  gereklerini  tam  manasıyla  yerine  getirmek
            konusunda noksanlıklarımız vardı.



            Dosta Doğru      Mayıs 2014                                                                     7
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13