Page 121 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 121
Ruhumuz Beraber 115
dedik, verdiler. Yine hızla Bayburt yoluna koyulduk. Kelkit’i geçtik,
Köse’ye varmadan baktım ki Efendim’in bindiği Toyota marka oto
ve Aydın Ağabey’in arabası yavaş yavaş gidiyorlar. Şaşırdım, camı
açıp:
˗ Ne oldu?
diye sordum. Bana:
˗ Köse’de dur, konuşalım.
dediler. Köse’ye yaklaşırken baktım, İstanbul’da yaşayan Köseli
Coşkun Ağabey yol kenarına dik bir şekilde arabasını çekmiş. Efen-
dim’in yoldan geçmesini üç saattir bekliyormuş. Sonradan anlattı,
Efendim’i Köse’ye davet edecekmiş. Konu anlaşıldı, Efendim önün-
den siyah Mercedes’le geçince anlayamamış ve Efendim’i kaçırmış.
Ona arabadan elle işaret ederek “Efendim gitti” dedim. O da peşi-
mize takıldı. Köse’de bir evde durduk. Necmi Ağabeyin Toyota’sın-
dakiler ve Aydın Ağabeyin arabasındakiler kıpkırmızı olmuşlardı.
˗ Ne oldu? Anlatın.
dedim. Biz Erzincan’a dönmek üzere ayrıldıktan sonra Toyota’nın
benzin otomatiği arıza yapmış, araba stop etmiş. Su dökmüşler biraz
gitmiş. Yine stop edince Efendim Kululuların arabasına geçip Bay-
burt’ta devam etmiş, Kululular da muratlarına ermişler. Necmi Ağa-
bey yolda kalınca Aydın Ağabey bunları bırakamamış. Arabaya su
döke döke Bayburt’a doğru ilerlemişler. Coşkun Ağabey zaten
“Efendim’i nasıl kaçırdım” diye mosmor olmuştu. Ben de Aydın
Ağabey’e:
˗ Ağabey, sen bize kelek atarsan, her ikimizi de ekerler bak!
diyerek takıldım. Adamlar gelirken yolda pişmişler. Ev sahibi bize
yayık ayranı ikram etti. Ben duramadım, “gidiyorum” dedim ve
Köse’den ayrıldık. Bayburt’a araba bazı engebeli yerlerde havalana-
cak şekilde uçarak vardık.
Daha önce Necati Ağabey’in Bayburt’taki evinin adresini
öğrenmiştim. Yoldaki vatandaşlara mahalleyi sorarak tam Necati
Ağabey’in evinin önüne vardık ki Efendim arabasından iniyordu.
Hemen fırlayıp peşine takıldık, yukarıya çıktık.