Page 117 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 117
Ruhumuz Beraber 111
rabaların olduğu bir ortamda akşam sohbet oluyordu. Efendim soh-
bete başladıktan sonra cinler, yaşantıları ve insanlara yapabilecekleri
zararlardan bahsetti ve sohbet epeyce devam etti.
Sohbetin bir boşluğunda sarı renkli takım elbiseli, uzunca
kaytan bıyıklı, kravatlı birisi gazel okumaya başladı. Sesi de oldukça
güzeldi. Önce Ağlar Baba’dan okudu, sonra Salih Baba’dan okudu.
Devamında ise kime ait olduğunu çok anlayamadığımız ama içinde
“Her çiçekten bal alırız” geçen bir gazel okudu. Gazel bitince Efen-
dim:
˗ Allah razı olsun beyim. Biz Salih Baba’dan seviyoruz, anlı-
yoruz. Çünkü bizim kolumuzda her çiçekten bal alma yok-
tur. Tek bir çiçek gülümüz vardır, ondan başkasına bakma-
yız.
dedi. Bunun üzerine cezbelenmeler oldu. Ama o esnada garip bir
hava vardı. Efendim tarikatımızın büyüklüğünden bahseden kelam-
lar buyurdu.
Daha sonra adının Köseli Muhsin olduğunu öğrendiğimiz
kişi Efendim’in makamının önüne geldi ve “Allaaahhh” diye cez-
beye gelip ayakta zıplamaya başladı. Ama nasıl havaya zıplıyor!
Yere iniyor, geri zıplıyor. Bir ara zıplarken Efendim’in üzerine dü-
şecek gibi oldu. Efendim dâhil herkes adama bakıyor. O esnada Sa-
vaş Şahin Ağabey ve Mehmet Çimen Ağabey geldiler, adamın ko-
lundan tutup oradan uzaklaştırmaya çalıştılar. Adam da müsaade et-
memeye çalıştı. Efendim’in önünde hafif itişmeler oldu. Sonra adam
yaşlıların oturduğu karşı kanepeye oturdu, cebinden sigara çıkardı
ve çakmakla yakmaya çalıştı. Bunun üzerine Ağabeylerimiz yine
Muhsin Bey’e müdahale ettiler, fakat bunu yaparlarken Efen-
dim’den hiçbir işaret yoktu. Fakat sonra Efendim:
˗ Bak beyim, Tekke’nin duvarlarında ayet ve hadisler asılı. O
yüzden burada sigara içme diyorlar.
dedi. Adam da eliyle ağzını göstererek:
˗ Efendim, ben de dumanı içeriye ayete, hadise gönderiyo-
rum.
dedi. Efendim hafif tebessüm ederek: