Page 77 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 77
Ruhumuz Beraber 71
˗ Ulus’ta Anafartalar Çarşısı’nın arkasında tarihi bir cami var.
Namaz kılmak için oraya girdim, pardösümü askıya astım
ve namazımı kıldım. Tam kalktım, sakallı yaşlı bir amca
pardösümü almış, bana tutmaya çalışıyordu. Bayağı müca-
dele ettim, sonra kendim giydim. Bunun akabinde Amca
“Çarşamba akşamı sana yemek yemeğe geleceğim” dedi.
Ben evin adresini de vermedim. “Nasıl gelecek” diye düşün-
düm. Sonra aklıma geldi, “Bu herhalde Azrail. Benim ca-
nımı almaya gelecek.” diye korktum.
dedi. Ben durumu anlar gibi oldum ve “Tamam Ali. Korkma, bir şey
olmaz.” dedim. Sonra Zafer Ağabey’e “Çarşamba akşamı Beşev-
ler’de Ali’nin Arif Ağabey ile birlikte kaldığı bodrum kattaki eve
gideceğiz. Orada olay var.” dedim. Çarşamba günü akşama doğru
Ali’nin evine vardık. Ali kapıyı açtı ve gergin bir halde:
˗ Neden geldiniz?
dedi. Biz de:
˗ Çekil kenara! Biz Arif Ağabeyi görmeye geldik.
dedik. Ali:
˗ Misafirim gelecekti!
dedi. Biz de:
˗ Sen misafirinle ilgilen. Biz içerideki odada otururuz.
dedik. Ev çok küçüktü. İki odası, küçük bir mutfağı ve bir tuvaleti
vardı. Biz odanın birisinde Zafer Ağabey’le oturuyoruz. Ali de mut-
fakta yemek hazırlıyor. Belli bir süre sonra zil çaldı. Gelen kişi sanki
Ali’nin nerede olduğunu biliyor gibi doğrudan mutfağa girdi.
Biz de Zafer Ağabey’le kaynatmaya başladık. Acaba mut-
fakta neler oluyordu? Epey zaman geçti, hiç ses soluk çıkmıyor. “Ne
konuşuyorlar acaba” diye merak ettik. “Belki de adam Rufaîdir,
Ali’yi şişlemeye başlamıştır.” diye dalga geçiyoruz. Sonra kapı
çaldı, Arif Ağabey geldi. Ne olduğunu anlamadan bizim odaya geçti.
˗ Kim içerdeki adam, Ali’nin babası mı?
dedi. Biz de:
˗ Yok Ağabey! Ali’nin ruhunu teslim almaya gelmiş birisi.