Page 73 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 73

Ruhumuz Beraber                                          67

                       Yurt ve İhvan Evi Hatıraları
          Samsun Teveccühü Daveti
                 Bir Cumartesi akşamı yurtta öğrencilerle hatme yaptık. Her-
          kes dağıldı, Celâl’le ikimiz kaldık. Saat 23.00’ü geçiyordu. Dolabın
          orta rafında kitaplarım vardı.
              ˗  Celal, şu Salih Baba’yı ver de bir zuhurat çekelim.
          dedim. Kitabı açtım, zuhurat çektik. Karşımıza şu beyit çıktı:
                 Teveccühe gelin ihvan
                 Kuruldu halka-i Rahman
                 Açıldı ravza-i rıdvan
                 Bu meydân-ı muhabbettir
          O anda aklıma geldi:
              ˗  Celal, yarın sabah Samsun’da teveccüh var, biz unutmuşuz.
              ˗  Hadi yâ! Öyle mi?
          dedi. Zuhuratı okuyunca içimizden öyle bir Efendim’i görme arzusu
          geldi ki aklım başımdan gitti. Saat 23.30 civarı olmuştu.
              ˗  Celal Samsun’a teveccühe gidelim mi?
          diye sordum. O da:
              ˗  Gidelim.
          dedi. Ben de:
              ˗  Tamam, hadi gidelim. Sen git üzerini değiştir, hemen gel.
          dedim.  Ankara-Samsun  arası  otobüsle  6  saat  sürüyor.  Zaten
          06.00’da teveccüh başlıyor. Yani zahiren yurttan teveccühe yetişme
          imkânımız yok. Araba yok, adres yok. O saatten sonra Samsun’daki
          teveccühe gitmeye teşebbüs etmek hiç mantıklı bir iş değil. Hemen
          koşturarak gittim ve bir jeton bulup İncek’e telefon ettim. Cengiz
          İncek’te kalıyor ve bir de İncek’te kalan Samsunlu Abdullah var.
          Cengiz’e “Samsun’daki teveccüh adresini biliyor musun?” diye so-
          racağım. Telefonda o da:
               -   Bana Abdullah yazdırdı. Gelmek isteyenler varsa, “Ataleum”
          diye bir yer varmış, teveccüh mekânı oraya yakınmış.
   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78