Page 83 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 83

Ruhumuz Beraber                                          77

              ˗  Efendim, İncek’e gidiyorlar.
          dedik ve konvoydakilere “Haydi, güle güle!” diye camdan el salla-
          dık. Efendim hiç seslenmiyor. Efendim’i kaçırdık, ama bir planımız
          da yoktu. Nereye götüreceğimizi, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Fa-
          kat sonradan anladık ki biz onu değil, o bizi kaçırmış.
              ˗  Zafer Ağabey, sen sür. Bizi Çankaya’ya çıkar.

          dedik. Kuğulu Park’ı geçip Cinnah Caddesi’nden Atakule’nin ya-
          nına çıktık. Araba yavaş hızla devam ediyor, yollarda geziyoruz.
              ˗  Efendim bu kule dönüyor. Burada yemek yerken Ankara’yı
                 seyrediyorlar.
          dedik. Efendim ön camdan yukarı doğru baktı ve:
              ˗  Hani dönmüyor ki!
          dedi. Biz de:
              ˗  Efendim, şimdi durdurdular herhalde!
          dedik. Ondan sonra caddelerde yine yavaş hızla gezerken Erbakan
          Hoca’nın evinin oradan geçtik. Ben:
              ˗  Efendim, şurası Erbakan Hoca’nın evi.
          deyince, döndü baktı,
              ˗  Hâ! Öyle mi?
          dedi.
                 Sene 1991. O tarihte Erbakan Hoca’nın Meclis’teki millet-
          vekili sayısı 60 civarındaydı. Milletvekili sayısı çok fazla olmadığı
          için parladığı bir dönem de değildi.
              ˗  Efendim, size bir şey sorabilir miyim?
          dedim. Baktı, hafif kafayı salladı.
              ˗  Efendim İslâmî bir devlet için Erbakan Hoca’yı yeterli gö-
                 rüyor musunuz?
          diye sordum. Mübarek:
              ˗  Başlangıç için! Bizim ona bir sözümüz var. Başlangıç için
                 Başbakan olacak.
   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88