Page 87 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 87
Ruhumuz Beraber 81
˗ Efendim, ben tüm velileri seviyorum. Mesela Nazım Kıbrısî
Hazretleri’nin fotoğrafı yanımda var.
dedi. Artık konu iyice aile içi sohbete dönmüştü. Ben de:
˗ Efendim, bağışlayın! Ben sadece Efendim’i seviyorum. “O
öyle büyük ki zahiren dünyanın her yerinde bulunamadığı
için her yerde kendine bağlı veli memurları var. Onlar ara-
cılığıyla onların müridlerini de yetiştiriyor.” diye iman edi-
yorum.
dedim. Mübarek başını salladı, güldü ve:
˗ O senin hulûsun, ihlasın.
dedi. Böyle kafa kafaya konuşarak İncek’e girdik. Hava kararmış,
akşam ezanı çoktan okunmuştu.
Tekke’ye vardığımızda bir de baktık ki Tekke’deki tüm ih-
vanlar binadan aşağıya inmişler. Kadınlardan ve erkeklerden oluşan
en az yüz kadar kişi Tekke’nin giriş yolunda Efendim’i endişeyle
bekliyorlar. Şaşırdık. Oysa biz yolda izimizi kaybettirmiştik. Efen-
dinin nerede olduğu belli değil! Cep telefonları da yok o zaman. Ay-
rıca İncek yolunda bir arabanın kaza yaptığını öğrenmişler ve bizim
araba olabileceği düşüncesiyle bizi aramaya çıkmışlar. Bakmışlar ki
başkası kaza yapmış! Ama bizden hâlâ haber yok.
Kalabalığı görünce “Eyvah, bunlar bizi mahvederler” dedik.
Efendim Hazretleri’ni kalabalığın önünde arabadan indirdik. Efen-
dim ellerini şöyle kavuşturdu ve:
˗ Bunlar beni kaçırdı yâ!
deyip gülümseyerek yürüdü gitti. Biz “Eyvah! Efendim bizi ihbar
etti. Bizi kesin oraya yıkarlar, döverler, en azından laf sayarlar.
Şimdi ne yapacağız?” diye düşünüyorduk. Fakat herkes Tekke’ye
doğru yöneldi. Bu arada Mazhar Ağabey yanıma geldi, “Mehmet
Aliciğim, bize de dua et.” dedi ve gitti. Biz de “İyi! Çok şükür sopa-
dan kurtulduk.” dedik.
Sonra yukarı çıktık, abdest aldık. Akşam namazını kılaca-
ğız. Efendim Hazretleri de hâne-i şerife geçti. Daha sonra hanımlar
tarafından öğrendik ki Hacı Anne içeri girer girmez Efendim’e ver-
yansın etmiş: