Page 94 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber

88 Gönlümüz Beraber

Bu arada babam boynu eğik ağlıyordu. Sonra Efendim ce-
maate selam verdi, “hoş geldiniz” dedi.
Biz hizmet etmeye çalışıyoruz. Çay getirdik. Çok müthiş
sohbetler oldu. Bir taraftan onları da kasetlere almaya çalışıyoruz.
Sohbet sonrasında birçok kişi Efendim’den ders aldı. Öyle ki o böl-
gedeki ihvanlarımızın çoğu bizim evde ders almış. Bizim evde ders
alanlar sonradan babama “Senin ev o kadar büyüktü, o kadar bü-
yüktü ki Efendim’in bulunduğu yere ders almaya gitmek için bayağı
2
bir uğraşmıştık.” demişler. Hâlbuki evimizin salonu 20 m ’den daha
küçüktü. Sohbetin akabinde hararetli bir hatme yapıldı ve hatmeden
sonra herkes dağıldı.
Efendim abdest tazeledi, biz de kahvaltılık hazırladık. Efen-
dim’le Hacı Anne’nin yatmaları için ayrı yerler hazırladık. Kullanıl-
mamış yatak örtüleri ve pijama takımları çıkardık. Mübarek pijama-
ları giydi, ama biraz büyük olmuş, çok sevimli görünüyordu. Efen-
dim:
˗ Gece namazı için seccâdeyi ser.
dedi, serdim.
˗ Kıble biraz daha sol taraf değil mi?
deyince:
˗ Baş üstüne Efendim.

dedim ve seccâdeyi hızlıca sol tarafa çevirdim. Belli bir süre sonra
anladık ki biz evde hep kıbleden kayık namaz kılmışız. Mübarek
geldi düzeltti.
Efendim rahat etsin diye evde kimseyi bırakmadık, herkesi
başka yerlerde yatmaya gönderdik. Ben salonda kaldım, bir de ya-
nımda bir akrabamız vardı. Onunla sabaha kadar oturduk. Uyur mu-
yuz hiç! Mübarek sabah namazına kalktı, abdest aldı. Sabah nama-
zını üç kişi kıldık. Namazdan sonra Efendim:
˗ Siz uyumadınız. Şimdi biraz yatın dinlenin.
dedi. Biz de halının üzerine uzandık. Biraz uyuduk sonra kalktık.
Annem ve ablamlar gelip sabah kahvaltısını hazırladılar. Yer sini-
sinde güzel bir kahvaltı yaptık.