Page 134 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 134
Tasavvuf Sohbetleri 5 129
— Buyur efendim.
Onların kendi ifadeleri ile şimdi kendilerini bağlıyor.
— Siz demişsiniz ki namazda rabıta puttur, öyle mi?
— Evet, dedik.
— Peki, huzurla namaz kılmak kimlere mahsustur?
— Müntehiye, demişler.
— Müptedi huzurla namaz kılamaz değil mi?
— Evet.
Müptedi irade sahibi, müntehi iradesinden kurtulmuştur. Müp-
tedi cüz’î iradesine sahip ama müntehi cüz’î iradesini sarf ederek
küllî iradeye geçiyor.
Küllî iradeye geçince Cenâb-ı Hakk: “O velî kulumun düşünen
aklı benim aklım, uzanan eli benim elim, konuşan dili benim dilim,
4
işiten kulağı benim kulağım, düşünen aklı da benim aklım. ” buyu-
ruyor.
İşte buna akl-ı cüz, akl-ı kül diyorlar. İnsanlar arasında cüz’î
irade, küllî irade söylenir. Bunun anlamı nedir?
Cüz’i irade bizlere Allah’ın vermiş olduğu bir iradedir. Kendi-
mizin hareketi, yememiz, işte ibadet olsun, ticaret olsun seçimimiz.
Allah insanlara cüz’i aklı vermiş kârını, zararını bilsin. Yararlı
olan nedir, zararlı olan nedir onu bilsin. Delilerden her şey sakıttır,
Allah bir şey sormayacak. Çünkü Allah’ın emri şeriat, aklı olana-
dır.
Allah bu aklı vermiş ki kârını zararını bilsin. Bu iradeyi de
vermiş ki kârını elde etsin, zarardan da kendini korusun. İnsan
Müslüman olur da aklını, iradesini inancına göre kullanırsa o al-
danmaz. Ama aklını inancına göre kullanmıyorsa o aldanır. İnan-
cımız nedir burada? Allah’ın emirleri, yasaklarıdır. Bunları tatbik
etmek lazımdır.
4 Buhari, Rikak, 38.