Page 131 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 131
126 Gülden Bülbüllere
Etrafındakiler itiraz ediyorlar: Ubeydullah geldi, irşat oldu, gi-
diyor. Buyurmuş ki:
— Her gelen Ubeydullah gibi gelsin. İrşat olsun gitsin. O bize
tam geldi. Fenerini almış, gazını koymuş, fitilini takmış ve camını
takmış. Biz ateşi yaktık, buyurmuş.
İşte onu salahiyetle irşat etmiş. Sen yetkilisin, demiş.
Üç yönden salikleri Allah’a götürürsün.
Birincisi cezbe yoludur. Cezbeyle götürürsün.
İkincisi nefy ü ispat ile götürürsün.
Üçüncüsü şuğul-u bâtın ile de götürürsün.
Bu şuğul-u bâtın aslında bizim tarikatta marifettir, hünerdir.
Ama başka tarikatlarda da kusurdur. Ama bunu bilemedikleri için
kusur atfediyorlar. Hâlbuki şuğul-u bâtını, istemeyerekten gelen bir
şuğuldur. İsteyerekten olan şuğul noksanlıktır, kusurdur.
Ama istemeyerekten gelen bir şuğul, niye kusur olsun ki? Orada
insan bir cihata tutuluyor. Şuğul-u bâtın ile farz olan Allah’ın ciha-
dı, cihad-ı ekber olan cihata tutuluyor. Çünkü öyle bir gönül sava-
şına başlıyor ki, geleni atıyor, o geliyor, atıyor, o geliyor. O zaman
nefs ile mücadele ediyor.
Şeytan ile mücadele kolaydır. Nefs ile mücadele çetindir.
Bunun kolaylığı nedir? Şeytan aklına bir şey vesvese getirir.
Onu yapmazsan başka bir şey getirir. Şeytan bir kapıyı çalar gir-
mek için. Fakat burası kilitli, orada durmaz bırakır onu, bir başka
kapı arar ki oradan girsin.
Ama nefis çalmış olduğu kapıda direnir, onu açana kadar dire-
nir, gitmez. Onun için nefis mücadelesi çetindir. Zaten hakikatten
burada insanlar akılla, mantıkla kabul ediyorlar. Şeytan görünmü-
yor, silahı da yoktur, şunu işle demiyor. Kendi nefsi, kendi arzusu
onu işliyor. İşlediği ister hayır ister şer olsun. Allah hayrı, şerri
bildirmiş. Şerre rızası yoktur.
Şuğul-u bâtın şudur ki: İnsanı müthiş bir mücadeleye sokar.
Çok müthiş bir şiddetli savaşa sokar. Şu kelâmlar bunu ifade eder: