Page 232 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 232
Tasavvuf Sohbetleri 5 227
Ama her insanda akl-ı maad var, akl-ı maaş vardır. Akl-ı maaşı
ile maddiyatı, maddi ihtiyaçlarını gidermek için kullanır. Akl-ı
maadı ile ahireti düşünüp ahireti kazanmak için kullanır.
Onun için Cenâb-ı Hakk “Dünyaya da çalışın, ahirete de çalı-
16
şın. ” buyuruyor. Bir insan ahirete çalışmaz sadece dünyaya çalı-
şırsa akl-ı maadını kullanmış olur mu? İblis aleyhillane gibi çok
akıllı ama işte:
Bu denli ilme malik iken İblis
Senin ilmini bilmedi o telbîs
Allah’a şükür her inanan akl-ı maad, akl-ı maaş bu iki aklı da
kullanabiliyor. Fakat imanı olmayanlar o akl-ı maadı çorlamışlar,
kapatmışlar, mühürlemişler. Sadece akl-ı maaşlarını kullanıyorlar.
Buna İblis şeytanî akıl deniliyor.
Cenâb-ı Hakk bize aklı vermiş. Kullanırsa kendi lehine olur,
kullanmazsa kendi aleyhine olur. Maddi kârını, zararını bilen akıl-
lıdır; bilmeyen delidir. Mademki maddi kârını, zararını biliyor
akıllıdır, akl-ı maadını da kullanması gerekir. İnsan ma’nevî kârını,
zararını da bilecek, bilmekle mükelleftir.
Cenâb-ı Hakk, irade-yi cüz’iyeyi elimize vermiş: “Ve bil kaderi
hayrihi ve şerrihi” Akıl vermiş, aklınızla bu iki yolu seç, ayır de-
miş.
İki yolun birisi saadet, selamet yolu; diğeri de şekavet yoludur.
İradeyi de vermiş ki aklınla seçtiğin bu iki yolun hayrına git.
Yani bu saadet yolunu bitirirsen çok büyük nimete mazhar ola-
caksın. Ama şekavet yolunu bitirirsen çok büyük azaba dûçar ola-
caksın, bunu bildirmiş.
İradeyi de vermiş ki bunun hangisinden gidersen git. Cenâb-ı
Hakk, -hâşâ- zulümden münezzeh, müberradır.
Hiç kuluna zulmeder mi Mevlası
Kulun çektiği kendi cezası
16 Camiu’s Sağir, 2/12, 1201.