Page 237 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 237

232                                         Gülden Bülbüllere

          ruyor. Burada hidayet esasında insana iman nasip etmesidir. Eğer
          bir  kulunu  inanlardan  halk  etmişse  ona  hidayet  olmuştur.  Yalnız
          onu zayi etmesin, onun kıymetini bilsin, onun çok büyük bir nimet
          olduğunu bilsin. Kıymetini takdir ederse kârını da elde edebilir.
            Kârı nedir? Kemaldir. Kemal nedir? Olgunlaşmak.

            Malumunuz sebze olsun, meyve olsun olgunlaşıyorsa tadını alı-
          yor, şeklini alıyor, rengini alıyor. Olgunlaşmıyorsa ne tadını alıyor
          ne şeklini alıyor ne de rengini alıyor.

            İnsanlarda da olgunlaşmanın tadı var, şekli var, rengi var. Tabii
          bu insanlarda olan tat, şekil, renk görünmez.

            Ancak görünen ne olur? İnsanlara eğer zararı olmazsa, bu gay-
          rimüslimlerde de var, ehlîleşmiş görünür. Ama zararlı insanlar da
          var.
            Mevlana’nın buyruğu nasıldır? “Mecusi isen de gel, Hristiyan
          isen gel, putperest isen de gel. Bin defa tövbe ettin, tövbeni bozduy-
          sa da gel.” En sonunda da ne diyor? “Ne olursan ol, yine gel.”

            Böyle demiş ama insanları İslâm’a seslemiştir (davet etmiştir).
          Mevlana’nın bu sözünü bütün dünya devletleri, ecnebiler de kabul-
          leniyorlar. Ama bunlar yanlış tasavvur ediyorlar. Ne olarak görü-
          yorlar? Mevlâna insanlığa seslenmiş diyorlar. Ama insanın da ne
          olduğunu bilmezler. Onlar ancak insan hakları var ya. İnsan hakla-
          rına tecavüz etmeyene insan diyorlar. İnsanlık bu mudur?
            Yalnız sadece insan hakları mı var? Kul hakkı da var. Allah’a
          karşı olan görevi var. Akrabaya olan hak, görevi vardır.
            İnsanın ilmi olacak, ameli olacak, ibadeti olacak, fikri olacak,
          zikri olacak.
            Şimdiki insanların gafleti zaten budur. Cenâb-ı Hakk: “İnsanla-
                                                         2
          rı halk ettik ki bizi mabut bilsinler, bize itaat etsinler. ” buyuruyor.
          Bize şükretsinler, bizi fikretsinler, bizi zikretsinler, buyuruyor.

          2   Zariyat, 51/56.
   232   233   234   235   236   237   238   239   240   241   242