Page 229 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 229
224 Gülden Bülbüllere
beş yaşına girdikten sonra seviyesinde durmuyor. Bu seviyenin ya
üstüne çıkıp gidiyor ya da altına iniyor.
13
Ayet-i kerime’de öyle: “İnsanlar ulvîdir, insanlar süflidir. ”
Peygamber Efendimiz buyuruyor: “Ulvînin manası gökleri aşar,
melekleri geçersiniz.” Niye bu insan gökleri aşıyor melekleri geçi-
yor? Cenâb-ı Hakk insanı noksan sıfat halk etmiş, melekleri nurdan
halk etmiş.
Meleklerde halkiyatta bir seviye var, insanlarda da halkiyatta
bir seviye var. Meleklerde de bir seviye var ki melekler seviyeleri-
ni aşmıyorlar. Onlarda terakki yok, tenzilat yok. Ama insanlarda
terakki var, tenzilat var. İşte insan terakki ediyorsa meleklerden
üstün oluyor.
Cenâb-ı Hakk melekleri sıfat nurundan halk etmiştir. O nurun
içi dışı onunla beraber. O nurun üstüne de çıkmıyor, altına da in-
miyorlar, müsaviler.
Ama insanlar esma nurundan geçiyor, sıfat nurundan geçiyor.
Zat nuruna ulaşınca insanlar melekleri çok geçiyorlar. Meleklerin
seviyesi neyse belki bu seviyenin zahir yüz misli katına çıkıyorlar.
Peygamber Efendimiz Miraç yaptığı Cebrail aleyhisselam bir
merciye kadar gidiyor oradan sonra:
— Ben gidemem ya Resulullah. Benim yerim burası, buradan
daha ileriye gidemiyorum.
Oradan oraya Peygamber Efendimiz daha ne kadar gitti. Altı
vasıtayla daha gitti. Onların her birisi bir makamda kaldılar.
Onun için bunlara böyle inanmak lazım. Peygamberler’e inan-
mak lazımdır. Peygamberler olmadığı zaman da Peygamberler’in
görevini Mürşitler, varis-i enbiya olan veliler yapmışlar. Benî İs-
rail’in velileri, ümmet-i Muhammedin velileri yapmışlar.
Fakat ümmet-i Muhammedin velileri Benî İsrail’in velilerinden
yetkilidir. Çünkü Peygamber Efendimiz’in hadisi var: “Benim üm-
13 Tin, 95/4-5.