Page 228 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 228
Tasavvuf Sohbetleri 5 223
Halkı irşat için, dalaletten, karanlıktan aydınlığa çıkarmak, küf-
rün karanlıklarından iman aydınlıklarına çıkarmak için onları gön-
dermiş. Onlar seçkin gelmişler.
Peygamberler’in de varisleri velilerdir. Peygamberler’in gelme-
diği zamanlarda velileri irşat etmiş.
Musa Kelimullah’ın zamanında kardeşi Harun aleyhisselam da
Peygamber’di. Şuayb aleyhisselam amaydı, asayı ondan aldı. O da
bir Peygamber’di. Mesela İbrahim aleyhisselam zamanında Lut
aleyhisselam, Hud aleyhisselam vardı.
Ama bir asır, üç asır, beş asır Peygamber gelmeyen zamanlar da
olmuş. Bu zamanlarda insanlara bu görevi kim yapmış? Veliler.
Yani halkın içinden müsavi gelen yetişenler, seçilenler yapmış.
Ama Peygamberler müsavi değillerdir. Cenâb-ı Hakk Peygam-
berler’i halkiyatında seçkin, dünyaya gelişleri de farklı olmuş.
Peygamberler’in haricinde bütün insanlar bir seviye üzerine dün-
yaya gelmişlerdir. Kelâm-ı kibârda buyuruyor:
Hâk ü bâd ü âb u âteş bünyadım
İnsanda dört ecza var. Bu vücut dört maddeden, eczadan teşek-
kül etmiş: Su, ateş, hava, toprak var.
Hâk, toprak; bad, rüzgâr; âb, su; ateş de zaten Türkçe.
Hâk ü bâd ü âb u âteş bünyadım
Bundan bina kurulmuş bir vücudum, diyor.
Suret-i beşerde âdemdir adım
Bilmem cinnî miyem yoksa div-zadım
Aslımdan bir haber veren yok bana
Onun için Peygamberler hariç bütün insanların dünyaya gelişi
bir seviye üzerindedir. Küfrîlerin çocukları baliğ olmadan, mükel-
lef olmadan ölüyorlar. Nereye gidiyorlar? Cennete gidiyorlar.
Ne için cennete gidiyorlar? Onlar cenneti kazananların gılmanı,
hizmetçisi oluyor.
İnsanlar mükellef olduktan sonra küfrîlerinki olsun, Müslüman-
larınki olsun, yetmiş iki buçuk milletinki hangisi olursa olsun on