Page 294 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 294

Tasavvuf Sohbetleri 5                                   289

          hep onunla gönlünü meşgul ediyordu. Ama sonradan ne oldu? Bak-
          tı ki hep eşya ona Leyla oldu. Sadece insanlar değil ağaçlar, kuşlar
          ne kadar cisim varsa ona Leyla oldu.

                 Bil emânettir muhabbet sana Mevlâ'dan gelir
                 Doğru Mecnun oldun ise bil ki Leyla’dan gelir
            Burada doğru Mecnun olmak; Mecnun’un Leyla’ya olan sevgisi
          kadar senin de şeyh efendine sevgin olsa hemen sen nimetine ula-
          şırsın. O seni nimetine ulaştırır. Buradaki nimet nedir? Fenafişşeyh
          oldun mu, nimetine ulaştın, demektir.
            Çünkü Allah’a vasıta Evliyaullah’tır, başka bir şey olamaz.

            Yani sen bir yere gideceksin, vasıtasız gidemiyorsun. Bir vasıta
          gerekir,  değil mi?  Vasıtayı  bulduysan  vasıtaya  binersin.  Vasıtaya
          kadar  yürüyeceksin,  vasıtaya  kadar  sa’yını  yapacaksın.  Vasıtaya
          bindikten sonra seni götürür.

            Mesela senin bir deniz yolculuğun var. Deniz her yerde olmu-
          yor. Sen bir kara topraklarında yaşıyorsun. Bir yolculuk ile denize
          kadar yürüyeceksin, sonra denizi geçeceksin. Vapura binene kadar
          hareketini  yapacaksın.  Vapura  bindikten  sonra  daha  seni  vapur
          götürecek. Senin daha vapurda bir hareket yapmanın hiçbir kıymeti
          olmaz. Vapurun üzerinde yürümek yol için hiçbir fayda ifade et-
          mez.
            İşte bu da ancak Allah’tan gelen ruhun Allah’a gitmesi için bir
          Evliyaullah’ın  uhdesinden  geçmek  lazımdır.  Bir  Evliyaullah’ın
          varlığında varlığını yok etmek, harcamak lazımdır.
                                              4
            Bunun  için  “Ve  kûnû  meas  sadıkîyn ”  “Sadıklarımla  beraber
          olun.” emri fermanında  iki  mana  vardır.  Kur’an-ı  Kerim’in  zahir
          manası var, bâtın manası var, bir de hakikat manası vardır. Hakikat
          manasını biz bilmeyiz ama veliler bâtın manasını bilir. Zahir mana-
          sını da ulemâ bilir.



          4    Tevbe,  9/119.
   289   290   291   292   293   294   295   296   297   298   299