Page 295 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 295

290                                         Gülden Bülbüllere

            Onun için âlimlerde bir esrar var ki avam, âlim olmayanlar bi-
          lemezler. Çünkü onlarda bir ilim sıfatı vardır. Onun için Cenâb-ı
          Hakk’ın: “Bileniniz ile bilmeyeniniz bir değilsiniz, bilen bilmeyen-
                     5
          den farklıdır. ” diye emri vardır. Bilen bilmeyenden farklıysa her
          ilmin mâ-fevkinde bir ilim vardır. Her ilmin mâ-fevki malumdan
          demek ki farklıdır.
            Onun için âlimlerde bir esrar var ki âlim olmayanlar, o esrarı bi-
          lemiyorlar. Fakat velilerde bir esrar var ki âlimler onu bilemiyorlar.
          Niçin?
            Âlim, ulemâ sadece satırdan okuyor. Kâğıtta yazılı olanı okuyor
          ama  veli  öyle  değildir.  Veliler  kâğıtta  olanı,  kalbinden  okuyor.
          Onun kalbinden ilim doğuyor.
            Sadeddin Kaşgarî Hazretleri’nin çok âlim bir müridi varmış, di-
          ni  mecmualar  yazıyor.  Bir  gün  de  Mesnevi  okuyormuş  ona  öyle
          buyurmuş:

            — Mevlana ne yapıyorsun, demiş.
            Mevlâna ismi sadece Mevlana Celaleddin Rumi’ye mahsus de-
          ğildir. Her asırda, dünya üzerinde en ileri gelen bir âlimin, ilmiyle
          onun emsali, eşi yoksa ona Mevlâna ismi verilmiş.

            Misal  Mevlâna  Abdurrahman-ı  Cami  var.  Mevlâna  Yakub-u
          Çerhî,  Nakşibendi  Efendimiz’in  halifelerindendir.  O  kadar  yetiş-
          tirmiş olduğu ve çok medh ü sena ettiği halifeleri var iken onlara
          Mevlâna ismi verilmemiş. Onlara Havace Alaeddin, Havace Baha-
          eddin,  Havace  Seyfeddin  isimleri  verilmiş.  Fakat  Yakub-u  Çerhî
          Hazretleri’ne  Mevlâna  Yakub-u  Çerhî ismi verilmiş.  Çünkü o da
          asrın en büyük âlimiymiş.
            İşte Mesnevi dört kitaba tercümedir. Müridini Mesnevi’yi okur-
          ken rastlamış da:
            — Nedir elindeki, demiş.

            — Efendim, Mesnevi’yi mütalaa yapıyorum.

          5    Ra’d, 13/19.
   290   291   292   293   294   295   296   297   298   299   300