Page 297 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 297
292 Gülden Bülbüllere
Çünkü ancak ruhun bir mürebbisi vardır. Ruhu bir yetiştiren
vardır. Ruha bir tahsil yaptıran vardır.
Zahirde bir insan mektebe gitmezse bir tahsil yapabilir mi? Ya-
pamaz. Medreseye gitmezse yine bir tahsil yapabilir mi? Yapamaz.
Öyleyse ruhun da bir tahsili vardır. Ruha da bir tahsil yaptıran
vardır. Çünkü buna inanmak lazım, Peygamber Efendimiz “Benim
6
mürebbim Rabbim. ” buyurmuş.
Rabbısı onu neyle eğitmiş. Rabbısı ona kitap mı açmış? Hoca
gibi karşısına alıp cesedini mi okutmuş? Yok.
Mektep mi görmüş, medrese mi görmüş? Hayır.
Evet, mürebbisi Rabbısı’dır.
Cenâb-ı Hakk, Peygamber Efendimiz’in ruhunu halk ettikten
sonra bin sene karşısına almış ona tahsil yaptırmış. Bundaki tahsil
odur, mürebbim demek odur.
İşte bir müridin de bir Müslümanın da ruhunun tahsil yapması
için böyle bir mürebbiye ihtiyacı vardır.
Onun için Evliyaullah’ın iki nuru vardır. Zahir, rabıta nuru var.
Bâtın, velayet nuru var.
Zahir görünen tarafı, bâtın da görünmeyen tarafıdır. Hâlbuki
zahirde onun bir cismi vardır. Ama onun cisminin içerisinde bir
cisim vardır. O cisim bu dünyalara sığmaz. Öyleyse bakın:
Özün bir pire teslim et mücavir ol kapısında
Veyahut da müdavim ol kapısında:
Meşayihden murad şahım mürebbi kâmil olmaktır
Diyor ki sen de kâmil olmak istersen bir mürebbiye ihtiyacın
var. İnsan kâmil olmazsa çiğ, olgunlaşmamış ham bir meyve gibi-
dir, ham bir sebze gibidir. Düşündüğün zaman ham bir meyve, ham
bir sebze yeniyor mu? Yenmez. Onun rengi başka, tadı başka, şekli
başkadır.
6 Tırmizi, Menakil, 1; Müsned, 4. Bab, s. 66.