Page 328 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 328
Tasavvuf Sohbetleri 5 323
Dervişin anlamı her şeyden geçmiş, Allah’a ulaşmış Allah’la
beraber kalmış. Sadece dünyadan değil ahiretten de geçmiş.
Dervişin anlamı; terk-i dünya, terk-i ukba, terk-i cisim, terk-i
can olmuş.
Selçuklular zamanında vaktin padişahı Mevlana’dan bir şeyh is-
temiş. Mevlâna sıradan bir mürit göndermiş. Hüsamettin Çelebi
Hazretleri de demiş ki:
— Efendim, sizden şeyh istediler, ama bir mürit gönderdin.
Hüsamettin’i çok seviyormuş.
— Hüsamettin’im şeyh istediler. Derviş isteselerdi ya sen gi-
derdin ya da ben. Şeyh istediler gönderdik.
Varını yağmaya verip İbrahim Edhem gibi
Arayıp Hızr-ı zamânı bulmayan dervîş midir
İbrahim Ethem’in Osmanlı baskısı ile okuduğum şu risalesi var:
Genç bir padişahken ava çok meraklıymış. On kişi mahiyetindeki-
lerle beraber ava çıkmışlar. Gezmişler, dolaşmışlar, av alamamış-
lar, yorulmuşlar, acıkmışlar. Azıkları varmış, getirin şu azığı bera-
ber yiyelim demiş. On kişi böyle halka olmuş, azıklarını ortaya
koymuşlar. Yerlerken, tepeden bir karga inmiş, bir parça ekmek
kapmış, kaçmış. Padişah ve diğerlerinin dikkatini çekmiş. “Bu on
kişinin ortasından bu ekmeği bu karga alamaz. Bu cesarette bir
hikmet vardır.” diye düşünmüşler. Padişah çok akıllıymış. “Takip
edin bu kargayı. Bunda bir sır, esrar var.” demiş.
On kişi ormanı taramaya başlamışlar, kargayı arıyorlar. Bir ta-
nesi kafasına kadar ağaca sarılı bir adam görmüş. Bu karga götür-
müş olduğu ekmeği gagası ile tutmuş, o adama yediriyor. Bunu
görünce, diğer arkadaşlarını çağırıyor. “Gelin ben buldum.” demiş.
On kişi toplanmış padişah da oraya gelmiş. Bu tablo karşısında
padişahta öyle bir ayılma olmuş ki padişahta dünya zevki, safası
hiçbir şey kalmamış. Tabii hepsi taaccüp etmişler ama padişah çok
duygulanmış. Öyle duygulanmış ki o anda padişahlığı, saltanatı,
gençliği, hepsi gönlünden çıkmış. Gelip geçer bunlar demiş.
Cenâb-ı Hakk bir ağaca bağlı kulunun rızkını bir karga ile götü-
rüp ağzına yediriyorsa, bu saltanatın bu kadar kalabalığın, karsam-