Page 86 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 86
Tasavvuf Sohbetleri 5 81
Yalnız ne zaman ki insanın kalp gözü açılırsa işte bu eşya ona
mir’at olur, bir ayna olur.
Zaten bu eşya Allah'ın varlığına bir ispattır, delildir. Ne zaman
ki insanların kalp gözü açılırsa işte o zaman o görünen bütün mad-
de ne olur? Madde yok oluyor. İnsanın gönlünden, gözünden sili-
nip o zaman hepsi bir ayna olur, bir hakikati gösterir. Niçin bak
öyle buyurmuş,
Neye baksam seni anda görürem
Bi-hamdillah kamu varım sen oldun
Elhamdülillahirabbilâlemin, âlemlerin Rabbi’ne Allah’a hamd
ediyoruz. Fakat biz her varlığımız ile onu göremiyoruz. Her varlı-
ğımız ondan diyoruz ama bunun sözünde kalıyoruz, özüne geçemi-
yoruz. Her varlığımız odur, onundur diyoruz. Tabii Onun da diye-
biliriz, O da diyebiliriz.
Ama her varlığımız O demek zahirde biraz şirk olur. Ama haki-
katte şirk değildir.
Tasavvufta bir kelâm var. Bizim sözümüz değil, büyük velilerin
sözüdür. Demişler ki: “Hep Ondandır. Belki demek olur ki, hep
O’dur.”
Şimdi, tabii ki bu şirktir değil mi? Ama ne zaman madde insa-
nın gözünden silinirse kim var daha? Mükevvenatta, halkiyatta ne
varsa bunların hepsi yok olursa kim var? Bunlar yokken kim vardı?
Allah’ın zatı vardı.
3
Zaten “Küllü şey'in hâlikun illâ veche ” ayet-i kerimesi tecelli
edecektir. Ama bu enfasta da tecelli ediyor. Afakta tecelli eder, bu
enfasta nefislerde de tecelli eder. Ama kimde?
Ne zamanki insan bütün her varlığını Allah'a teslim eder, her
varlığından kurtulursa tecelli eder, işte bak:
Bi-hamdillah kamu varım sen oldun
Her eşyada taleb-kârım sen oldun
3 Kasas, 28/88.