Page 88 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 88
Tasavvuf Sohbetleri 5 83
mış olduğu bir şeyi terk edinceye kadar çetinliği vardır. Terk edin-
ce onun çetinliği gider.
Öyleyse burada direnmek lazımdır. Sa’y etmek lazım. Bu da in-
sanların sa’yına bağlıdır.
Cenâb-ı Hakk buyuruyor “Talebena vecedena” “Kulum iste ve-
reyim.” diyor. Verecek ama bu istek sa’ydır. Sa’ysız istek olur mu?
Senin bir arzun isteğin var. Nerede? Ankara'da. Sen buradasın,
oraya sen gideceksin ki onu alabilesin. Gitmeyene o buraya gelmiyor.
Evet, yapana kolaydır, yapamayana çetindir. Çok kolay, çok çe-
tindir. Bak kelâmda ne diyor:
Mürşid gerektir bildire Hakk’ı sana Hakk’el yakîn
Mürşidi olmayanların bildikleri gümân imiş
Hâlbuki burada iman, güman ikisi bir arada olmaz.
Güman; tereddüt, şüpheli. Olur mu, olmaz mı? Var mı, yok mu?
Ama iman ise tasdiktir. Olur, vardır diye hüküm vermektir. Demek
ki burada;
Mürşidi olmayanların bildikleri gümân imiş
Yani Allah'ı onlar ilme’l-yakîn bilirler.
Abidler de ayne’l-yakîn bilirler. Fakat bunda da menfaatte kalı-
yorlar, Allah korusun.
Allah'ı hiç bilmeyenler küfürde kalıyorlar. Allah'a hiç inanma-
yanlar, küfürde kalıyorlar. Küfürde kalınca cehennemden hiç kur-
tulacağı yoktur.
O zaman Allah'ı ilme’l-yakîn, ayne’l-yakîn bilmek var.
İlme’l-yakîn, bilmek; ayne’l-yakîn, bildiğine ulaşmaktır. Bu
ulaşma amelle oluyor. Cenâb-ı Hakk: “Kulum bana nafile ibadetle
4
yaklaşır. ” buyuruyor. Tabii ilimsiz, amelsiz insan Allah'ın azabın-
dan kurtulamaz. Azap nedir? Kabir azabından, Cehennemin aza-
bından, kıyametin dehşetlerinden bu insan kurtulamaz.
4 Buhari, Rikak, 38.