Page 89 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 89

84                                          Gülden Bülbüllere

            Bir de var ki ilim, amel de insanları yine azaba da götürür. İl-
          mini, amelini eğer bir menfaat için, maddiyat için, dünya için işli-
          yorsa o ilim, amel onu kurtarmaz.

            Ama bir de hakke’l-yakîn bilmek var. Hakke’l-yakîn bilmekte
          hiç şüphe etme, hiç tereddüt yoktur. Tasdik hükümdür, tamamdır.
                 Mürşidi olanların gayet yolu asanmış
            Bu yol Allah'a giden yoldur.  Bu yol Mürşidi olanlar için çok
          kolaydır.
            Mesela,  Ankara'ya  şarktan  garptan  dışarıdan  birisi  gelse,  bir  işi
          olsa, muhakkak onun işi nerede görülecekse, onu bilenden soracaktır.
            Mürşit  kul  ile  Allah  arasında  bir  vasıtadır.  Zaten  Cenâb-ı
                               5
          Hakk’ın “İleyhil vesilete ” “Bir vesile bulun.” emri vardır. Kendine
          bir vesile bir vasıta bul. Nereye? Allah'tan geldik, Allah'a gitmek
          için.
            Zaten biz Allah'tan bir vasıta ile geldik, vasıtasız  gelmedik ki.
          Öyleyse vasıtayla gelinen yere vasıtayla gidilir. Vasıtayla gelinen
          yere, vasıtasız gidilir mi?
            İnsan vasıtayla gelmişse, vasıta ile gidiyor. Burada kelâm var:
                 Gökte uçar iken indirdin meni

                 Vâdî-yi vîrâna kondurdun meni
                 Vahşî hayvanlara döndürdün meni
                 Eyledin dilimi lâl kara bahtım
            Bu ruhların gelişidir. Cesede gelmeden önce ruh semada, hava-
          da geziyordu. Arş-ı âlâ da milyarlarca belki trilyarlar sene pervaz-
          daydı.  Cenâb-ı  Hakk,  ruhları  ilmi  ezelde  halk  etmiş.  Bunu  bize
          bildirmemiş. Allah'ın kendi zatına mahsus olan bir ilimdir. Hiçbir
          âlimine, velisine, nebisine bildirmemiştir.

            Ruhlar ilm-i  ezelîde  halk edilmiş ve  onlara  bir  emr-i  ilahi  ol-
                                6
          muş. “Elestü birabbiküm ” “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” fer-

          5   Mâide, 5/35.
          6   Araf, 7/172.
   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94