Page 214 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 214

Altın Silsile                                           197

          dördüncü parmağını katmıyor bir defa, iki defa da değil, ne kadar
          alıyorsa çanaktaki zemzeme bırakıyormuş. Arpa bulaması yapıyor,
          karıştırıp içiyormuş. İftarı da sahuru da buymuş. Bu şekilde yıllar
          boyu oruç tutuyormuş.
            Şeyh Efendisi’nin emrini tutmuş, görüşmüş, elini öpmüş.
            —Size Şeyh Efendim’in selamı var.
            —Kimdir Efendin?
            —Buhara’dan  Şâh-ı  Nakşibendi  Efendimiz’in  halifelerinden
          Havace Alaaddin Attar.
            Nakşibendi halifesi deyince:
            —Siz azizlerdensiniz, diyor.
            Bizim tarikatımızın bir ismi de Azîzân yoludur. Bizim tarikatı-
          mızın bir ismi de Sıddıkî yoludur. Bizim tarikatımızın bir ismi de
          Havace yoludur. Bizim tarikatımızın bir ismi de Nakşi’dir, bir ismi
          de Tayfurî’dir.
            Bu isimler Sıddık-i Ekber Efendimiz’den başlıyor, Sıddıkî deni-
          liyor. Ondan sonra Bayezid-i Bistami Hazretleri’ne gelince Tayfurî
          ismi koyuluyor.
            Ondan  sonra  Abdulhalik Gücdüvani  Hazretleri’ne  gelince  Ha-
          vace  ismi  geçiyor.  Havace  ismi  Hızır  aleyhisselamdan  geliyor.
          Abdulhalik Gücdüvani Hazretleri’ni Hızır aleyhisselam yetiştirmiş-
          tir. Hacegan tarikatı deniliyor.
            İşte, hatme-i havace ismi de buradan geliyor. Abdulhalik Güc-
          düvani Hazretleri emri ilahi ile Allah’ın izniyle Resulullah’ın em-
          riyle bunu icat etmiştir.
            Ondan sonra Azîzân Hazretleri’ne gelince tarikatımıza Azîzân
          ismi konulmuştur. İşte siz azizlerdensiniz, buyuruyor.
            Nakşibendi Efendimiz Yakub Çerhi Hazretleri’yle ilk görüştük-
          lerinde “ma Azîzân” “Biz azizlerdeniz.” demiştir.
            —Siz azizlerdensiniz. Peki, siz Şeyh Efendiniz’in huzuruna git-
          tiğiniz zaman size ne ifade ederdi ne emrederdi?
            —Efendim, biz şeyh efendimin huzuruna gittiğimiz zaman şeyh
          efendimiz  daima  şu  tavsiyede,  emirde  bulunurdu:  Bizim  huzuru-
   209   210   211   212   213   214   215   216   217   218   219