Page 221 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 221

Gülden Bülbüllere

            Bizi unutmazsanız biz sizinle beraberiz ama bizi taklit edin ki
          unutmayasınız. (GB5)
          ...
            Ayrılmış memleketine gidiyor, çok gitmiş. Gideceği yolun yarı-
          sından çoğunu gitmiş, azı kalmış. Bir noktaya gelmiş ki daha gi-
          demiyor. Hiç gücü yok, daha ileri adım atmaya gitmeye gücü kal-
          mıyor. Attığı ayakları geri gidiyor, dönüp tekrar geliyor. Hem de
          çok büyük bir suç, nedamet, pişmanlık ile kendisine diyor ki,
            —Bana rüyamda azizlerle olun demişlerdi. O da biz azizlerde-
          niz, dedi. Ben niye bıraktım onun yakasını?
            Şimdi korkaraktan geliyor. Diyor ki acaba daha beni kabul eder
          mi? O bir fırsattı, ben niye kaçırdım, ondan ayrıldım? Bu havf ile
          dönüyor.
            Buhara’da  tanınır  bir  meczup  varmış.  Yani  deli  gibi  görünür
          ama aslında deli değiller.

            Şimdi  deliler  üçe  ayrılır:  “cünun”,  “meczup”,  “mecnun”.  Cü-
          nun, esas deli olan, aklî dengesi bozuk olanlardır. Meczup, deli gibi
          görünür ama deli değildir. Mecnun da fazla bir sevgiyle bir yere
          bağlanmasıyla, canından çok fazla sevmesiyle olan bir haldir.

            Evet, bu meczuba yolda rastlamış. Bakmış bu meczubun elinde
          bir çubuk var. Toprak yolda çubukla çizerek hatlar çekiyor. O da
          demiş  ki  ben  bu  meczubun  hatlarını  sayacağım.  Eğer  tek  gelirse
          benim için iyi olacak.

                                                            89
            Peygamber Efendimiz: “Allah tektir, tek olanı sever. ” buyur-
          muş  ve  bunu  da  kendisine  bir  yevm  tutmuş.  Hatları  saymış  tek
          görünce onda bir ferahlık olmuş. Beni kabul eder mi daha diye çok
          korkuyor, çok havfi var. Meczup ona demiş ki git işin rast gelecek.
          Bununla da bir ferahlık olmuş.
            Gelmiş akşamdan Nakşibendi Efendimiz’i bulmuş:
            —Efendim beni kabul edin, demiş.


          89  Buhari, Teheccüd, 33, Savm, 60.
   216   217   218   219   220   221   222   223   224   225   226