Page 225 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 225
Gülden Bülbüllere
19- Ubeydullah Ahrar K.S.
Ubeydullah Ahrar Hazretleri ise Yakub Çerhi Hazretleri’nin
halifesidir. Bizim nispetimiz ondan geliyor.
Evet, Nakşi tarikindeniz ama Nakşibendi Efendimiz’in halifele-
ri vardır. Silsilede zaten okunuyor ya “Ali Baba Külali Nakşibendi
estü Alaaddin pesez Yakub-u Çerhi Hace i Ahrarı şuud meşhur.”
Evet, Ubeydullah Ahrar Hazretleri Türk asıllıdır. Fakat bu mü-
bareğe Allah büyük ihsanda bulunmuş. Onun sabavetinde büyük
insan olacağı görülüyormuş. Kendisini belli etmiş, kerametler gös-
teriyormuş.
O büyüdükten sonra okumuş fakat medrese ilmini tamamen bi-
tirememiş, mânileri olmuş. Her okumaya başladığında bir arzusu
olmuş ama okuyamamış, yarıda kalmış.
Ama yine de o zamanın ulemâsı içerisinde bütün çetin mesele-
ler ona intikal ediyormuş, o çözüyormuş. Ubeydullah Ahrar Haz-
retleri doğu havalisi illerini bölge bölge hep gezmiş. Herat, Hora-
san, Azerbaycan, Maveraünnehir, Taşkent, Semerkand, Buhara hep
gezip meşayih aramış.
Babadan kalma bir serveti varmış, zenginmiş. Sonra Allah ona
daha çok zenginlik vermiş. Bütün meşayihleri gezmiş, ziyaret et-
miş. Nerede bir meşayih duymuşsa böyle görüp geçmemiş onunla
bir teşrik-i mesaisi olmuş, bir dostluğu olmuş ve ona hizmette de
bulunmuş. Mâlen ve bedenen hizmetlerde bulunmuş. Bilhassa en
çok Nizameddin Hamuş Hazretleri ile kalmış. Nizameddin Hamuş
Hazretleri onu mürit etmek istemiş ama edememiş.
Hâlbuki Nizameddin Hamuş Hazretleri de Nakşibendi Efendi-
miz’in yetiştirdiği halifelerinin (Alaattin Attar) halifesidir. Ubey-
dullah Ahrar Hazretleri gençliğinde bir rüya görüyor. Aslında rüya
da değil böyle uyku ile uyanıklık arasında bir hal görüyor.
Bakıyor ki bir tepe var. Tepenin de önünde geniş bir saha var. O
sahada çok büyük kürsüler kurulmuş. Oraya bütün Evliyaullah’ın