Page 224 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 224
Altın Silsile 207
Misal Mevlana Abdurrahman-ı Cami var. Mevlana Yakub Çer-
hi, Nakşibendi Efendimiz’in halifelerindendir. O kadar yetiştirmiş
olduğu ve çok medh ü sena ettiği halifeleri var iken onlara Mevla-
na ismi verilmemiş. Onlara Havace Alaaddin, Havace Bahaeddin,
Havace Seyfeddin isimleri verilmiş. Fakat Yakub Çerhi Hazretle-
ri’ne Mevlana Yakub Çerhi ismi verilmiş. Çünkü o da asrın en
büyük âlimiymiş. (GB5)
...
Nakşibendi Efendimiz’in halifelerinden Yakub Çerhi Hazretle-
ri’ni Hoca Ubeydullah Hazretleri bulmuştu (Hâce-i Ahrar ismiyle
geçiyor). O, çok meşayihler ile samimi olmuş, onlara hizmet etmiş,
onlarla dostluk kurmuş, ama hiçbirinden de ders alamamış. Hiç
birisi ders vermemiş ona. Araya araya bulmuş. Neyi aramış?
Muhammed Bahaeddin Nakşibendi Efendimiz’e yetişemedim
de onun elinden tutanı bulacağım, diyor. Yakub Çerhi Hazretleri’ni
en son neticede bulmuş. Yakub Çerhi Hazretleri onun niyetini bil-
diği için, ne demiş:
—Tut bu elden.
Elini uzatıp demiş ki:
—Bu el Nakşibendi Efendimiz’in elidir. Nakşibendi Efendimiz
bize buyurdu ki: “Senin elinden tutan benim elimden tutar, senin
kabulün benim kabulüm, senin reddin benim reddimdir.”
Bak işte demek ki bizim tarikatımızda Nakşibendi Hazretle-
ri’nin, Yakub Çerhi Hazretleri’ne böyle bir emri varsa; Yakub Çer-
hi Hazretleri ondan sonra gelene, o da ondan sonra gelene, o da
ondan sonra gelene...
Onun için kelâm-ı kibârda;
Beraberdir Piri Sâmî Mevlâsı
Daim cezbederler me’vâya bizi (GB1)