Page 271 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 271
Gülden Bülbüllere
redir. Burada Melihşerif isminde bir köy var. O köyde bulunuyor-
muş. Piri Sami Hazretlerinin de şeyh efendisinin dergâhından yani
Bitlis’in Nurşin’den misafirleri ziyaretine gelmişler. Gelmişler ki
Piri Sami Hazretleri Erzincan’daki dergâhında yok.
—Nerede, diye sormuşlar. Demişler ki:
—Refahiye’de tebliğe gitti.
Tarikatta bu bir adaptır. Şeyh efendisinin oradan gelmişler demiş-
ler ki:
—Burası da bir dergâhtır, burası da bir makamdır; ancak biz bu-
rayı ziyarete geldik. Buradan ötesini ona bırakalım. Biz buraya
geldiğimizi bildirelim de gel derse gidelim; gelme derse belki O
gelir buraya.
Erzincan’daki dergâhı ziyaretten sonra Piri Sami Hazretlerine
bir pusula yazıp bir dervişle göndermişler. Yani geldiklerini bil-
dirmişler.
Piri Sami Hazretleri de sohbet ediyormuş. O hatip hoca da sağ
tarafında kurulmuş oturuyormuş, Cemaat da çok, Muhammed Be-
şir Hazretleri de böyle geride ayakta duruyormuş. O gelen adam
getirmiş, pusulayı vermiş. Piri Sami Hazretleri bakmış ki Şeyh
efendisinin dergâhından gelen yakınlarından akrabalarından veya
dervişlerden çok memnun olmuş. Bir tazim göstermiş, pusulayı
öpmüş başına koymuş. Yanındaki hatip hocaya vermiş. Hoca da
pusulaya baktıktan sonra Piri Sami Hazretlerinin kucağına atmış.
Piri Sami Hazretlerinin bu o kadar ağrına gitmiş ki mübareğin ren-
gi tagayyür olmuş, çok mahzun olmuş. Çok üzüntü duymuş.
Bu sefer pusulayı almış Muhammed Beşir Efendi Hazretlerine
uzatmış. Ayaktayken gelmiş pusulayı elinden almış, üç defa başına
koymuş. Pusulayı ayakta yüzüne karşı okumamış. Geri de gitme-
miş, oturmamış da. Yarım sağ tarafını şeyh efendisine dönmüş.
Yarım çökmüş, tam oturmadan pusulayı okumuş. Üç defa öpmüş
başına koymuş, eline vermiş.
—Efendim çeşminiz ruşen olsun, demiş.
Yani gözünüz aydın olsun. Bundan bu iltifatı görünce mübarek
biraz önce çok mahzun olmuştu, tagayyür olmuştu ya, artık açıl-

