Page 273 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 273
Gülden Bülbüllere
Diye üç gün âh u enîn etmiş ağlamış. O ağlamasında çok terakki
etmiş.
Eskiden tarikatın her hâli icâp ettiği zamanlarda aşikâr oluyor-
muş. Yani müridi hâlinden haberdar ediyorlarmış. Hâlinden, ma-
kamından haberdar ediyorlarmış. Şimdi böyle bir şey yoktur. O
zaman öyle aşikârdan vurup elinden alıyorlarmış, şimdi de müridin
hiç haberi olmadan nefsinin başına vurup elinden alırlar. Elinden
almaları ne?
Zaten müride bir hâlinden haberdar etmezler. Bir amelinin kar-
şılığını ona göstermezler. Göremediği gibi mürit ancak bir mahvi-
yete, bir acziyete düşer. Ama bu okşayıp tora düşürmek her yiğidin
kârı değildir, Her insanın kârı değildir bir kimsenin manevi varlığı-
nı elinden alsın da ona mahviyetini bildirsin. Ancak bu da Allah’ın
bir ihsanı, Allah’ın lütfudur. Allah’ın vermiş olduğu bir yetki, kuv-
vettir.
Burada acizâne ifademiz olur ki “biz tarikata girdik de hizme-
timizi de az çok neyse varsa biz bir şey görmedik, bir şey bilmedik,
bize bir şey göstermediler, bir şey olmadık” denilmesin. Bu bizi
aldatır. Zaten göstermezler. (AR1 Sohbet 1B)
...
Bu tarikatın kurucusu Abdulhalik Gücdüvani Hazretleri bizim
hatmemizin, teveccühümüzün sahibi odur. O icat etmiştir. Bu vasi-
yetnâme nedir?
Evvela diyor ki:
“Şöhret kazanma! Şöhrette afat vardır.”
Onun için bizim büyüklerimiz tarihlere geçmemişlerdir. Şöhret-
te afat vardır.
Mübarek, Erzincan’da Terzi Baba isminde bir zât var. Keramet-
leri var, meşhur bir zattır. Fakat Şah Dedemiz olan Piri Sami Haz-
retleri demiş ki: “Eğer Terzi Baba’nın derecesinde halife çıkartsam
iki yüz tane çıkarırım.” demiş ve bu sahihtir. Fakat: “Şöhret ka-
zanma, şöhrette afat vardır. İsmini hüccetlere yazdırma.” (GB3)
…

