Page 303 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 303
Gülden Bülbüllere
Abdurrahim Reyhan Hazretleri (k.s.) bu görevlerini hakkıyla yeri-
ne getirmiştir.
Askerlik görevini ifâ ettikten sonra Pişkidağ köyünden Halil
İbrahim Efendinin kerimesi Fatıma Hanımla evlenmiş ve bu evli-
likten Vehbi, Hüseyin Avni ve Rabia isimli üç çocuğu olmuştur.
Dedesini henüz iki yaşındayken kaybeden Abdurrahim Reyhan
Hazretleri (k.s.) sohbetlerinde bir dede özlemi çektiğini zaman
zaman dile getirmiştir. Dedesi Muhammed Beşir Efendinin (k.s.)
halifesi “Dede Paşa” lakaplı Musa Baştürk Hazretleri (k.s.) ile ilk
kez 1944 yılında babasının vefatının akabinde karşılaşmış ve bu
karşılaşmadan 13 sene sonra 1957 yılında Dede Paşa Hazretlerine
(k.s.) intisap etmiştir. İntisabından önce, dedesi Muhammed Beşir
Hazretleri (k.s.) rüyasında kendisine “Bizim bağın üzümü durur-
ken neden ellerin bağından üzüm yemeye çalışıyorsun?” demiş ve
bu hitap Abdurrahim Reyhan Hazretlerinin dedesine olan özlem ve
iştiyakını daha da arttırmıştır. Bu rüyayı bir işaret olarak kabul
ederek 1957 yılında bir vesile ile Keleriç’e gelen Dede Paşa Haz-
retlerini (k.s.) ziyaret etmiş, ancak onu görünce huzurda bayılmış-
tır. Ayılınca, orada Dede Paşa Hazretlerine (k.s.) intisap etmiş ve -
o mecliste hazır bulunanların beyanlarına göre- daha bu karşılaş-
mada “fenâfişşeyh” (şeyhinde yok olma) makamına ulaşmıştır.
Abdurrahim Reyhan Hazretleri (k.s.) Dede Paşa Hazretlerinin
(k.s.) 1972 yılında kendisini “zikir tacı ile taçlandırması” ve kendi-
sine “ihvanlara teveccüh yapma emrini vermesi” suretiyle irşad
halifesi olmuştur. Şeyh Efendisi Musa Baştürk Hazretlerinin 4
Eylül 1973 tarihinde dar-ül bekâya (sonsuzluk yurduna) irtihalleri
üzerine, yurt içinde ve yurt dışında Nakşibendi Tarikatı Halidi
Kolunun dördüncü şeyhi olarak irşad faaliyetlerini yürütmeye baş-
lamıştır.
Önce Keleriç’te ve sonra Erzincan’da birer dergâh inşa eden
Abdurrahim Reyhan Hazretleri (k.s.) manevi bir işaretle 1986 yı-
lında İstanbul’a göç etmiştir. Kısa sürede tasarruf ve irşad gücünün
etkisiyle ihvan sayısı oldukça artmış, buna paralel olarak İstanbul
ve Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin hemen hemen bütün
şehirleri ile Avrupa’nın birçok ülkesindeki dergâhlar açılmış ve

