Page 308 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 308

Altın Silsile                                           291

          büyüklüğünü, makamının kudsiyyetini, kemalatını tamamen müşa-
          hede  etmişim  gibi  ona  âşıktım,  yangındım.  Ona  ulaşamamaktan
          üzgün ve bitkindim.
            On  dört  yaşımda  iken  babam  vefat  etmişti.  Bu  yaşlarda  Hacı
          Abdurrahman  Efendi’den  ders  aldım.  Bu  zat  zamanının  meşhur
          âlim  ve  meşayihi  idi.  Bunu  inkâr  etmemekle  beraber,  kendisine
          tam bir bağlılığım da oldu diyemem. Yani dedeme olan hasretimi,
          içimdeki boşluğu gideremedi.
            Paşa  Hazretleri  ile  hiç  görüşmeden  önce  bir  rüya  görmüştük.
          Rüyamda  Hacı  Abdurrahman  Efendi’nin  bağını  ihvanlardan  saf-
          derun, tevekkel birisi bekliyormuş. O bağa gidiyorum. Bekçi bize
          üzüm yememizi teklif ediyor. Bağa giriyorum ki üzüm çubukları
          yapraklarını tamamen dökmüş, üzüm çoksa da çamurlu ve çürümüş
          hâlde, yenebilecek durumda olanını bulmak imkânsız.
            —Artık bağlar bozulmuş, yenecek üzüm kalmamış!
          Diyorum. Bu esnada birden yanımda görünen babam elimden tutup
          beni  Abdurrahman  Efendi’nin  bağından  çıkarıp  dedemin  bağına
          götürerek buyuruyor:
            —Oğlum, sana yalan söylüyorlar. Kim demiş bu bağ bozulmuş
          diye?
            Bir  de  bakıyorum  ki  her  taraf  yemyeşil,  ter  ü  taze  duruyor.
          Zümrüt gibi, çiğdem gibi seyrek yeşil yapraklar arasında taptaze,
          olgun ve sıhhatli üzümler görülüyor. Babam diyor ki:
            —Hani  bağlar  bozulmuş,  yenecek  üzüm  kalmamış  diyordun!
          Bak dedenin bağında istediğinden âla ve ihtiyacından fazla üzüm
          var.
            Bundan  sonra  babamın  felaketten  (deprem)  sonra  yaptırdığı
          evine gidiyoruz. Evde Paşa Hazretleri ile babamı görüyorum. Gür-
          leyen sesini duyup kelamlarını anladığım dedemi ise göremiyorum.
            Böylece,  nisbetin  devamına  işaret  eden  üzümle  ilgili  rüya  ve
          hâllerin görünmesi başlayıp çok kereler ayrı ayrı şekillerde devam
          ediyor.
            Bu arada, babamın vefatında bir akşam evimize kısa bir taziye
          ziyaretinde bulunan ve daha sonra bir daha görmediğim Dede Paşa
   303   304   305   306   307   308   309   310   311   312   313