Page 163 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 163

Gülden Bülbüllere                                                   158
          Hem Cenabı Hakk’ın emri şudur ki: “Kulum beni sev, sevdiklerimi
          sev,  kullarıma  sevdir.”  Bakın  işte  bu  emir  rabıtayadır.  Bu  rabıtaya
          işarettir.
          İşte  demek  ki  Allah'ın  sevdiklerini  sevecek  olursak  Evliyaullah'ı
          sevmemizle o aramızda Allah sevgisine bir vasıta oluyor.
          Rabıtayı da iki kaşının arasına niye yaptırıyorlar?
          Oradan feyzi ilahi, Allah sevgisi başparmak kalınlığında çeşmeden su
          akar gibi kalbimizin üzerine akıyor, kalbimizi yıkayıp, temizliyor.
          O neyi temizler? Hani bu kirlenmiş bir çaput değil ki temizlensin.
          O  nur  halinde  gelen  Allah  feyzi,  Allah  sevgisi  gelince  ne  oluyor?
          Gönlünde daha başka bir sevgi kalmıyor, hepsini çıkarıyor.
          Çünkü  o  Allah  sevgisi  bütün  sevgilerin  zıddıdır.  Allah  her  şeyi
          zıddiyetli, çift halk etmiştir. Onun için bu kelam da şunu ifade eder,
                        Eğer âşık isen yara
                        Sakın aldanma ağyara
          Eğer  Allah'ı  seviyorsan,  Allah'tan  başka  bir  sevgin  olmasın.  Allah
          sevgisinden  başka  bir  sevgi  kalbinde  olursa,  ağyar  seni  ayırır.  Ağyar
          yardan ayırıyor. Allah'tan seni ayırır, diyor.
                        Eğer âşık isen yara
                        Sakın aldanma ağyara
                        Düş İbrahim gibi nara
                        O gülşende yanar olmaz
          İbrahim aleyhisselam için Nemrut büyük bir ateş yaktırdı, attı ateşin
          ortasına.  Cenabı  Hak  ateşi  ona  gülistan  etti.  Ama  niye?  Çünkü
          Allah'tan  başka  hiç  kimseden  o  yardım  dilemedi.  Hepsini  çıkardı
          aradan.  Allah'tan  başka  hiç  kimseyi  sevmiyordu,  hepsi  çıkmıştı
          gönlünden. Cenabı Hak ateşe attırdı, ateş de onu yakmadı. Ateş de bir
          mahlûk tabiî.
          ….
          İşte insanların, müridin cesedinin kıblesi vardır, Beytullah. Ruhunun
          kıblesi  de  meşayihidir.  Ama  meşayihi  bir  aynadır  ki  kelamı  kibarda
          buyruluyor,
                        Gönül fehm edeli "lâ"dan "illâ"yı
   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168