Page 161 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 161

Gülden Bülbüllere                                                   156
          Allah'tan Ruh gelmiştir. Onun için de şöyle buyuruyor;
                        Gökte uçar iken indirdin meni
                        Vâdî-i vîrâna kondurdun meni
                        Vahşî hayvânlara döndürdün meni
                        Eyledin dilimi lâl kara bahtım
          Gökte ne uçuyormuş? Gökte ceset uçuyor muydu?
          Allah cesedi bir damla kirli sudan halk ediyor.
          Gökte mi uçuyor bu ceset? Neymiş gökte uçan?
          Ruh.
          Çünkü  Cenabı  Hak  ilmi  ezelide  ruhları  halk  etmiş.  Bu  ruhlar  arş-ı
          alada,  çok  âlemlerde  pervaz  etmişler,  gezmişler,  dolanmışlar,
          kalmışlar. En son bu dünyaya inmişler. Dünyaya cisimle inmişler.
          Allah  cesedi  halk  etmiş,  ruhu  da  cesede  indirmiş.  Fakat  bu  ceset
          toprağa  gidiyor.  Toprağa  gidenler  hep  Allah'a  gitmezler.  Ruhlar
          Allah'a gider  ama şöyle gider: Allah'ın rahmetini kazanır gider, arş-ı
          alaya çıkar. Allah'ın gazabını kazanıp giderse yerlerin, zeminlerin altına
          iner.
          …..
                        Orta yerden götürürler seni ben
                        Ol denizde garka vara can u ten
                        Kendini kendi göre kendi bile
                        Bakısın edemezem gelmez dile
                        Aşk anındır âşık oldur maşuk ol
                        Ahir andan ana varır cümle yol
                        Âşık imdi varlığın ver yokluğa
          Âşık sevendir. Ama sevilecek kim?
          İşte  sevileceği  bilmek  lazım.  Allah'tan  başka  sevilecekler  insanı
          aldatıyor. Mecazdır bunlar, bunlar insanları aldatır.
          Sevilecek Allah'tır.
                        Âşık imdi varlığın ver yokluğa
                        Yokluk içinde sana varlık doğa
   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166