Page 189 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 189

Tasarruf                                                177

              ˗  Hocam, Erzurum’a gitme!
          diye sert bir şekilde buyurdu. Ben de:
              ˗  Başüstüne Efendim!

          dedim.  Neyse,  namazlar  kılındı.  Sonra  otururken  kıbleden  geri
          döndü ve şöyle parmak işareti yaparak yine:
              ˗  Bak Hocam, Erzurum’a gitme!

          diye önceki gibi sert bir ifade ile buyurdu.
              ˗  Başüstüne Efendim.
          dedim. Ondan sonra himmetleriyle bizde bel ağrısı kalmadı, gitti
          efendim. Bunu o parmak işaretiyle mi etti, nasıl etti, bilmiyorum ta-
          bii. Elhamdülillah o gün bugündür bizde bel ağrısı yok. Keremine
          nihayetsiz  şükürler  olsun. Herkesin şahit  olduğu  bir tedavi  zuhur
          etti. Böylece bizi o hastalıktan halas etmiş oldu.
            Efendim  sanki  hastalığa  emretmişti.  Mesela  bize  “ameliyat
          olma” hitabı olmadı, fakat “Erzurum’a gitme!” dedi. Efendim bir
          keresinde “Hastalık bir mahluktur. Bir emir ile gelir, bir emir ile gi-
          der.” buyurmuşlardı. Dolayısıyla Efendim orada hastalığa emretti.
          Bu emirdeki hikmet konusunda bizim anlayışımız şudur: O zaman-
          lar bel fıtığı ameliyatını beyin cerrahları değil de ortopedistler yapı-
          yorlardı ve pek sağlıklı sonuçlar alınamıyordu, yani bu ameliyatlar
          genellikle başarısız oluyordu.
            Sonuçta “Hayrihi ve şerrihi min Allahi Teala.” Hastalığı veren
          de alan da Allah tabii ki. Evliyaullah hastalığa emreder, götüren de
          Allah olur. Efendim’e ağladım, orada öyle bir tecelli oldu.

            Bu tarz hadiseleri gördükten sonra kişide olan değişiklik şu şe-
          kilde oluyor: Her hadise insanın imanını arttırıyor.  Tabii ki muhab-
          bet, ihlas çoğalıyor. Soyut bildiklerin, somutlaşıp gözle görünür hâle
          geliyor.  Bağlılığınız  artıyor  sultanım.  İslam’ı  daha  samimi  yaşa-
          maya başlıyorsunuz.
            Efendim Hazretleri bir defasında şöyle buyurdular: “İnsaf edin
          ihvanlar. Cennete girmemesi gereken kıtmir Benî İsrail’in velilerine
   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194