Page 185 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 185

Tasarruf                                                173

                                 Kenan Bayrak
            Abdurrahim Efendim Almanya’ya ilk defa gelişinde bana misafir
          geldi, evimde kaldı. İlk geldiği gün millet sıraya geçmiş, görüşüyor.
          Çok kalabalıktı. Efendim ayakta beklemesin diye sandalyede oturt-
          turduk. Gelen elini öpüyor, geçiyordu. Bazıları da ayağını öpmeye
          çalışıyorlardı. Mübarek ayağını çekiyor ve “Yapmayın, ayak öpme-
          yin” diyordu. Bir, iki, üç, derken yine birisi geldi ve Efendim’in aya-
          ğını öptü. Efendim böyle onun yüzünden tuttu, o tarafa itti ve biraz
          celalli bir şekilde “Biraz söz dinleyin. Yapmayın diyorum yine ya-
          pıyorsunuz. ‘Ayak öpmek yok’ demedim mi!” dedi. Salonda sessiz-
          lik oldu, çıt çıkmıyordu. Neyse, görüşme bitti. Efendim kalktı, gidi-
          yordu. İki üç adım attı, sonra orada ağladı ve “Ben şimdiye kadar
          kimsenin gönlünü kırmamıştım. O gardaşım kimdi? Hele gelsin, on-
          dan bir özür dileyeyim.” dedi. O arkadaş da “Aman Efendim, estağ-
          furullah” dedi ve gelip Efendim’in elini öptü. Efendim “Kusura bak-
          mayın. Ben yapmayın dedim, biraz emre itaat etmek lazım.” diye
          adamın gönlünü aldı.
            Efendim Hazretleri’nin sonraki teşrifinde Karben’de ilk büyük
          Tekke’nin yerini  bulduk. Mübareğin  teşrifiyle  Avrupa’da  birçok
          bölgelerde hatmeler okunmaya başladı.
                                      ***
            Bir keresinde köyümüz Aşağı Lori’de teveccüh yapılacaktı. Ama
          teveccüh öncesinde “Aşağı Lori’de irtica faaliyetleri (o yıllarda) var.
          Hemen gidin, onları tutuklayın!” diye Gümüşhane’ye ihbar gitmiş.
          Bir yüzbaşı yanında iki askerle birlikte bizim köye gelmek üzere
          yola çıkmışlar ve Aşağı Lori’ye geçmeden önce Demirözü (Kısanta)
          ilçesine uğramışlar. Amcazadem İhsan Ocaklı da o zaman belediye
          başkanıydı.  Aşağı Lori’de teveccüh yapılacağını biliyordu. Yüzba-
          şıyı karşılamış ve:
              ˗  Yüzbaşım, hoş geldiniz, buyurun.
          demiş. Yüzbaşı:
              ˗  Başkanım, Aşağı Lori’de irtica faaliyeti var. Benim hemen
                 gitmem lazım!
          deyince, İhsan Bey:
   180   181   182   183   184   185   186   187   188   189   190