Page 190 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 190

178                                         Gülden Bülbüllere

          tabi olduğu için Allah onu cennete koyacak. Kâmil mükemmil bir
          Evliyaullah’ın kapısında ona tâbi olanlar nereye giderler?”
            Şimdi bu gibi hadiselerde Evliyaullah’ın tasarrufuyla müridlerini
          yetiştirmesinin hak olduğuna dair insaf etmek lazım artık.
                                      ***
            1986  yılında  Erzincan’dan  İstanbul’a  hicret  eden  Efendim
          Hazretleri 1990 ya da 1991 senesinde bir yaz tatilinde Erzincan’ı
          teşrif etti. İl dışında gurbette olanlardan yaz tatili için Erzincan’a
          gelenler  ikindiden  sonra  Tekke’ye  gelirlerdi.  Bir  gün  Türkçe
          öğretmeni olan Nurettin ismindeki bir arkadaşımız da Efendim’in
          sohbet meclisindeydi. Efendim ona:
              ˗  Nurettin Bey neredesin?
          diye sordu. O da:
              ˗  Efendim, İstanbul’dayız.
          deyince Efendim biraz değişik bir şekilde gülerek;
              ˗  Hocam, biz de İstanbul’dayız.
          dedi. O arkadaşımız İstanbul’a taşınmıştı ve İslam Ansiklopedisi’ne
          yazı yazıyordu. Efendim sonra:
              ˗  Bir mürid hiç olmazsa senede bir defa meşayihini ziyaret
                 edecek. Size kimin tesir ettiğini biliyorum. Ama siz o köylü,
                 (haşa) cahil Abdurrahim’i orada görürsünüz. Ben şu anda
                 dünya harmanında bir taneyim. Ama yarın dünya bizim har-
                 manımızda ancak bir tane olur. Bunu da vebal olmasın diye
                 söylüyorum.
          buyurdu. Tabii, o anda biz buz kestik. Herkes heyecanlanmıştı. Bu
          kelamlardan sonra Efendim kalkıp hane-i saadetlerine geçti. Bize
          böyle bir şey ilk defa denk gelmişti, yani ilk defa kendisinden böyle
          bir kelam zuhur ettiğine şahit olmuştuk.
            Tabii  biz  bu  sözlerin  söylenişinin  arka  planındaki  sebebe
          vakıftık. Şöyle ki güya dersli olan bazı kişiler tasavvufla ilgili bazı
          terim  ya  da  kavramları  alaya  alıp  birbirlerini  olumsuz  yönde
          etkiliyorlardı. İstanbul’a taşınan Nurettin isimli hoca arkadaşımız da
          bunlarla  aynı  ekipteydi.  Bu  ekipte  Salih  Baba Divanı’nın
   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195