Page 226 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 226

214                                         Gülden Bülbüllere

          uğraşamaz hâldeyim. “Niye ders vermiyorsun?” demek niyetiyle ağ-
          zımı açtım, ama ağzımdan o söylemek istediğim kelimeler değil de
          “Benim muhabbetim buraya!” cümlesi çıktı. Efendim:
              ˗  Şimdi oldu beyim.
          deyip ders verdi. Ders verdikten sonra bana ne dedi biliyor musu-
          nuz?
              ˗  Sen ufak iken Paşam sana bir nazar etmiş. İşte seni başka
                 tarafa bırakmayan şey o nazar.
          dedi. Ben dondum kaldım. Nereden baksanız en az on altı, on yedi
          sene öncesinden bahsediyordu.
                                      ***
            Efendim Hazretleri’nin 1997 yılında Ankara’ya teşrifinde haf-
          tada üç defa kendisini diyalize götürüp getiriyoruz. Avni Efendim
          de bizimle beraber geliyor. Diğer ihvanlar da var. Efendim diyalize
          bağlanıyor, diyaliz bitti mi geri Tekke’ye geliyoruz. Bir gün Abdur-
          rahim Efendim Hazretleri ve Avni Efendim ile birlikte Tekke’ye dö-
          nüyoruz. Tekke’de de kimse yok. 28 Şubat nedeniyle ihvanlara zi-
          yareti yasak etmişler, “kimse gelmesin” demişler. Neyse Tekke’den
          içeriye girdik. Efendim doğrudan doğruya kanepeye oturdu. Ben de
          kendisine bir şey soracağım. Hemen dizinin dibine oturdum. O es-
          nada Avni Efendim de kapıdan girmişti. Efendim bana dönerek:
              ˗  Beyim, bundan sonra ne soracaksan Avni’ye sor.
          buyurdu. Ben oğluna (Avni Efendim’e) bir baktım, yarım bükülmüş
          vaziyette babasına yönelmiş oturuyordu. O sırada ne olduğunu tam
          olarak  idrak  edememiştim.  Ama  daha  sonra  anladım  ki  Efendim
          Hazretleri Avni Efendim’i işaret etmişti.
   221   222   223   224   225   226   227   228   229   230   231