Page 258 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 258

246                                         Gülden Bülbüllere

          bana yardımcı olamayacağını, fakat Erzincan’da bulunan Abdurra-
          him Reyhan Efendi’nin yardım edebileceğini” söyledi. Ben Abdur-
          rahim Efendi’nin adresini alarak Erzincan’a geldim ve kendisini bul-
          dum.  Tekke’ye  girip  hiçbir  şey  söylemeden  bir  köşeye  oturdu-
          ğumda, Mübarek bana baktı ve “Sen Rufaî meşrepsin” dedi.
            Geceyi  Tekke’de  geçirdim.  Çok  güzel  rüyalar  gördüm.  Sabah
          olunca Efendi Hazretleri bana “Seni Bayburt minibüslerine bindire-
          cekler. Bayburt’ta inince orada ‘Rufaî şeyhi Hacı Şaban Efendi’yle
          görüşmek istiyorum’ dersin. Seni ona götürürler.” dedi. Ben de aynı
          şekilde Bayburt’ta otobüsten inince birisine sordum ve o beni Hacı
          Şaban Efendi’nin tekkesine götürdü. Ben Tekke’nin salonuna girer-
          ken kendisini görür görmez bayılıp düşmüşüm. Dört sene önce Pey-
          gamberimiz’in rüyamda gösterdiği mübarek zat karşımdaydı.”
            Alman  gencine  seyahat  emri  verilmiş.  İstanbul,  Van,  Bağdat,
          Basra güzergâhını yürüyerek kat edecekmiş. Söz konusu şehirler-
          deki türbeleri ziyaret edeceğini, geceleri sadece cami ve açık arazide
          yatacağını söyledi. Bu genç, Efendim Hazretleri akşam Bayburt’u
          teşrif edince, onunla görüşmüş ve kendisine verilen hizmeti (seyahat
          emrini) sormuş. Efendim sabahleyin teveccüh sohbetinde bu konu-
          dan bahsetti ve seyahat tarikatları ile riyazet tarikatlarının bulundu-
          ğunu, fakat bizde Allah’a şükür böyle bir hizmetin olmadığını söy-
          ledi. Efendim 1990 yılında Kayseri’de yaptığı bir sohbette de bizim
          tarikatımız ve diğer tarikatlar arasındaki farkla ilgili olarak şöyle bu-
          yurmuştu:
            “Diğer tarikatlar nefis yoluyla terakki ediyorlar. Onlar nefis yo-
          luyla kendilerini, fazla ibadet, elkab, riyazet, uzlet yapmakla, nefis-
          lerine çile vermekle nefislerini arındırıyorlar. Bu çok çetin oluyor ve
          uzuyor.  Bizim  tarikatımızda  aşk  ve  muhabbetle  terakki  ediliyor.
          Kalpte tecelli eden aşktır, Allah aşkı, Allah sevgisidir. Onun için
          Nakşıbendî Efendimiz buyurmuş ki “Sair tarikatların nihayet kârını
          biz bidayete getirdik. Sair tarikatlardaki bir talip çalışır, çalışır ve en
          son elde etmiş olduğu bir kârı, kemalatı biz salikimize başlangıçta
          veriyoruz.”
   253   254   255   256   257   258   259   260   261   262   263