Page 262 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 262
250 Gülden Bülbüllere
Salih Öztürk
Askerlik vazifesini yaptıktan sonra merhum babamın girişimiyle
bir yakınımızın işyerinde çalışmak maksadıyla İstanbul’a gittim.
Fakat kısa bir süre sonra ücretin az olduğu bahanesiyle orada
çalışmaktan vazgeçtim. Bağlarbaşı’nda talebelerin kaldığı bir ev
vardı, oraya gittim. Bir kardeşimiz Hazret-i Pir’i ziyarete gideceğini
söyledi ve “Beraber gidelim, gelir misin?” dedi. Sevindim. Birlikte
Sefaköy’deki kuyumcu dükkânına vardık. Mübarek orada imiş.
Dükkânın özel bir odası vardı. İçeri girdik. Mübarek Efendim bir
sandalyede oturmuş, tıraş oluyordu. Bir köşeye oturduk. Efendim
başını bizim olduğumuz yöne çevirdi ve celalli bir şekilde “Bizim
yolumuzda tembellik yok! Çalışacaksınız. Ücreti beğenmiyorsunuz,
işi kabul etmiyorsunuz. Önce zor olur, sonra kolaylaştırırlar.”
buyurdu.
Daha sonra önüme çıkan ilk işe girdim. Buyurdukları gibi
zorlukla başladığım işi giderek kolaylaştırdılar. Yani onlar her
hâlimizden haberdarlardı ve himmetleri daima üzerimizdeydi.