Page 79 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 79
Tasarruf 67
dedi. Mübareğin himmetleriyle ölümlü bile olabilecek bir kazayı ha-
fifçe atlatmıştık. Tabii bu olay niye başımıza geldi denilirse, o da
arabadakilerin kendi derunlarında olan bir hadiseye göre bir uya-
rıydı.
***
İncek yapılmadan önce Öz Elif Sitesi’nde Abdurrahim Efendim
Hazretleri’ne hizmet ederken bizim üzerimizde o zaman değişik ta-
sarrufları oluyordu. Tasarrufu özellikle sadece bize değildi. Gerek
Mustafa Tuğlu’ya gerek Ramazan Yılmaz’a gerekse kim kendisinin
hizmetindeyse ona farklı tasarrufları oluyordu.
Efendim bir şeyi arzu ettiği zaman “şunu yapın”, “şunu getirin”
ya da “şöyle yapın” demiyordu. Gönlümüze lütfediyordu, aklımıza
hükmediyordu. Mesela aklımıza geliyordu ve “Tıraş olmak ister mi-
siniz?” diye soruyordum. O da “Tabii, tıraş olayım.” diyordu. Biz de
Berber Çetin’i çağırıyorduk. Tıraştan sonra da banyosunu hazırlı-
yorduk. Mesela durduk yere bize “Cumhur Beyim, ben tıraş olmak
istiyorum, banyo yapmak istiyorum.” ya da “bir bardak su getirin”
demiyordu. Bizim orada gönlümüze lütfediyor, biz de soruyorduk.
Bizimle muamelesi öyleydi. Ancak başlangıçta gönlümüze bir şey-
ler getirdiğinde, bunları kendisine sormaya çekinirdik. Sonradan öğ-
rendik. Artık gönlümüze gelen şeyleri hemen soruyorduk ya da sor-
madan yapıyorduk. Efendim de memnun kalıyordu.
***
Bununla birlikte, Efendim Hazretleri bizlere nasıl davranacağı-
mızı da öğretiyordu. Mesela bir keresinde Aşağı Lori’de teveccüh
vardı. Gönlümüz çok arzuladı, tek başıma atladım, Bayburt’a gittim.
Yolda da ciddi bir şekilde rahatsızlandım. Bayburt’a indim. Gidile-
cek yeri de hiç bilmiyorum. Eczaneye gittim. Kendime bir tansiyon
ilacı istedim, bir de aspirin aldım. Aspirini içeyim diye gittim, bir
simit aldım. Orada otururken birisine:
˗ Gardaş, ben Aşağı Lori köyüne gitmek istiyorum. Nasıl gi-
derim?
diye sordum. Orada da dolmuş duruyormuş. Adam;
˗ Şu dolmuş gidiyor. Lori’de nereye gideceksin?